Mesajı Okuyun
Old 12-11-2013, 16:42   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın av_berna;

Öncelikle ifade etmeliyim ki alın teri döküp karşılığının alınmadığı tek meslek avukatlık değildir ve bir liste yapmaya kalksak bu mesleklerin mensupları da eminim sizinle aynı şeyi söyleyeceklerdir.

Ayrıca asaletin mesleğin bizatihi özelliğinden değil, mesleği icra ederken uyulması gereken dürüstlük ve işi sahiplenme ile ortaya çıkacağı düşüncesindeyim.

1. e-posta, alacak talebinizde delil teşkil etmeyecektir zira vekalet ücreti alacağınız için asgari ücret tarifesini üzerindeki talepleri sözleşme ile kanıtlamalısınız. Sözleşmeniz de bulunmadığından maktu ücret talep edebileceğiniz kanaatindeyim.

2.Sarf edilen cümlenin yakışıksız olduğu kabul edilebilir ancak "hakaret" vasfı taşıdığını savunmak zor görünüyor.

3.Sizin rızanız olmadan belgeleri almasının "hırsızlık" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira TCK'nın 'Hırsızlık' başlığı altında düzenlenen 141. maddesinde; "(1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir." denmektedir.

Zilyedliği size ait olan evrakların izniniz dışında -müvekkil bile olsa- alınmasını hırsızlık olarak nitelendirmek pekala mümkündür.

Saygılarımla..

Sayın Av. Engin EKİCİ'nin ilk iki yanıtına katılıyorum, ancak üçüncüsüne katılmıyorum. Bu hususta yanıtım aşağıdadır:

3- Avukatlık Kanunu'nun 39. maddesine göre avukat, ücreti ve yapmış olduğu giderleri kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan belgeleri müvekkiline geri vermekle yükümlü değildir. Bu belgelerin avukatın onayı olmadan alınması, "kendiliğinden hak alma" sayılır. Kendiliğinden hak alma eski TCK'da suç iken, 5237 sayılı TCK'da suç olarak düzenlenmemiştir.