Mesajı Okuyun
Old 08-11-2013, 19:01   #4
avismailhdr

 
Varsayılan

Bu kararı biraz incelediğimizde yargıtay davacı ile davalı işverenin baba-oğul olması dikkate alınarak, babanın oğlunu sosyal güvenlik haklarından mahrum etmesinin, hayatın olağan akışına ters düşeceği kararını vermiş bu nedenle işiniz biraz zor diye düşünüyorum

T. C. YARGITAY
10. Hukuk Dairesi 2008/8786 E., 2008/4697 K.
EKSİK İNCELEME
“İçtihat Metni”
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.06.1984 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi H…. K….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.06.1984 olarak tespiti istemine ilişkin olup, bu tür davalar sonucu itibariyle sigortalılığın tespiti istemini içermektedir. 506 sayılı Kanunun 108. maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti yönünde, salt işe giriş bildirgesinin verilmiş bulunması yeterli olmayıp, ayrıca, aynı Kanunun 2 ve 6. maddelerinde öngörüldüğü şekilde hizmet akdine dayalı olarak eylemli biçimde çalışmanın varlığı gerekir. Başka bir anlatımla; yöntemince düzenlenip süresi içinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi; kişinin işe girdiğini gösteren yazılı delil niteliğinde ise de, yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda; çalışmayı ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olması itibariyle hâkim, görevi gereği re’sen soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 01.12.2004 tarih ve 2004/629-641 sayılı Kararı) Sigortalının gerçek çalışma olgusunun kanıtlanması yönünde Mahkemece; mümkün oldukça, işyerinde tutulması gerekli ücret bordrosu gibi kayıtlarla,
Kurumdaki belgelerden yararlanılmalı; aynı dönemde işyerinde çalışanlarla gerektiğinde komşu işyeri işverenleri ile buralarda çalışanlar saptanarak bilgilerine başvurulmalı; ifadeleri hükme dayanak kılınan tanıkların şahadetlerinin değerlendirilmesi bakımından, işyeri-komşu işyeri sigortalısı yada işvereni olup olmadıkları araştırılarak elde edilecek bilgilerin ifadelerde belirtilen olgularla örtüşüp örtüşmediği üzerinde durulmalı; tüm bu delillere ulaşılmasının mümkün olmaması durumunda ise, sigortalının çalışmasının fiili olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olabilecek kişiler saptanarak tanık sıfatıyla dinlenmeli, davacı tarafından ibraz edilen prim tahsil makbuzunun davacıya ait olup olmadığı, dayanağı belgelerin Kuruma verilip verilmediği araştırılmalı ve mevcut deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Ayrıca, davacı ile davalı işverenin baba-oğul olması dikkate alınarak, babanın oğlunu sosyal güvenlik haklarından mahrum etmesinin, hayatın olağan akışına ters düşeceğinin muhakkak olduğu hususu da değerlendirilmelidir.
2- Kabule göre de; 506 sayılı Yasanın 108.maddesi ile “… sigorta süresinin başlangıcı, bu yasaya tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan tarih” olup, istemin; Yasanın geçici 54.maddesi kapsamında ifade edilen istisnaya girmediği dikkate alındığında, Yasanın 60/G maddesinde ifade olunan “18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir” hükmü uyarınca, 15.07.1967 tarihinde doğmuş olan davacının, sigortalılık başlangıcının, 18 yaşını doldurduğu 15.07.1985 tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, işe giriş bildirgesinde yazılı, daha önceki bir tarihin hükme esas alınması isabetsizdir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler çevresinde gerekli araştırma yapılmadan, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.