Mesajı Okuyun
Old 31-10-2013, 12:19   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
kanımca ortada dört farklı idari işlem olduğundan aynı mühürleme işleminden bahsedilemez.
Konuya açıklık getiren bir kararı sunuyorum. Mahkemelerce sürdürülen uygulama da bu yöndedir:


T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
E. 2012/1334
K. 2012/10161
T. 11.10.2012
• MÜHÜR BOZMA SUÇU ( Sanığın İddianameden Önceki Fiilleri Nedeniyle Sonuçlanmış ve Kesinleşmiş Bir Dava Bulunmadığı - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı/Cezada Artırım Yapıldıktan Sonra Kesinleşen Dosyada Verilen Cezanın Bu Cezadan Mahsup Edileceği )
• ZİNCİRLEME SUÇ ( Mühür Bozma/Sanığın İddianameden Önceki Fiilleri Nedeniyle Sonuçlanmış ve Kesinleşmiş Bir Dava Bulunmadığı - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı/Cezada Artırım Yapıldıktan Sonra Kesinleşen Dosyada Verilen Cezanın Mahsup Edileceği )
• MAHSUP ( Mühür Bozma/Sanığın İddianameden Önceki Fiilleri Nedeniyle Sonuçlanmış ve Kesinleşmiş Bir Dava Bulunmadığı - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanacağı/Cezada Artırım Yapıldıktan Sonra Kesinleşen Dosyada Verilen Cezanın Mahsubu Gerektiği )
5237/m.43, 203
ÖZET : Mühür bozma suçunda; sanığın zincirleme nitelikteki eylemlerinin duruşmada incelenen dosyada hükme esas alınmadığı ve bu itibarla, sanığın iddianameden önceki fiilleriyle ilgili sonuçlanmış ve kesinleşmiş bir dava bulunmadığı gözetilerek yargılamaya devam edilerek koşulları oluştuğu takdirde sanığa verilecek cezada artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dosyada verilen cezanın bu cezadan mahsup edilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

KARAR : Yargılama konusu dosya kapsamındaki suç tarihlerinin 17.01.2007 ve 29.01.2007, davanın reddine dayanak oluşturan Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/806 Esas, 2008/947 Karar sayılı dosyasındaki suç tarihlerinin ise 15.02.2007 ve 01.03.2007 olduğu, bu dosyadaki iddianamenin ise tüm bu eylemlerden sonra 11.09.2007'de düzenlendiği, ilgili mahkemece yargılama sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilirken T.C.K.nın 43. maddesinin de uygulanmadığı, sanığın zincirleme nitelikteki eylemlerinin duruşmada incelenen dosyada hükme esas alınmadığı ve bu itibarla, sanığın iddianameden önceki fiilleriyle ilgili sonuçlanmış ve kesinleşmiş bir dava bulunmadığı gözetilerek yargılamaya devam edilerek koşulları oluştuğu takdirde sanığa verilecek cezada T.C.K.nın 43. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dosyada verilen cezanın bu cezadan mahsup edilmesi yerine yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek C.M.U.K.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası