Mesajı Okuyun
Old 28-10-2013, 14:34   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV. MİNE UZUN
Sevgili meslektaşlarım: Yaklaşık 7 aydır kira bedelini ödemeyen kiracı bir Şirket aleyhinde, tebliğ tarihinden 30 gün sonra tahliye davası açtık. Yani davamız süresinde idi. Bu arada, davalı vekili, tebligatın yetkili temsilciye yapılmadığı gerekçesi ile usulsüz tebligat ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 19 Nisan 2013 olarak değiştirilmesini sağladı ve aynı tarihte ödeme emrine de itiraz etti. ben de davanın tümünün dahi ıslah edilebileceği kuralından hareketle davayı ıslah ettim ve ödeme emrine itirazın kaldırılması ve tahliye davası olarak davanın gerekçesini İİK 269 a dan 269 c ye çektim. Aradan 5 ay geçtikten sonra da Mahkeme, "tahliye davasının reddi" dedi. tahmin ettiğiniz üzere esas yönünden borca itiraz vs gerekçeleri açısından hiç bir inceleme yapılmadı. kararın gerekçesi yazılmadı ama gerekçesi "30 günlük süreden önce tahliye davasının açılması" olsa gerek. ben de, aynı icra dosyası ile ilgili olarak yeni bir dava açtım (iik 269 c ye dayalı) nihayetinde esastan inceleme yapılmadı. esasında önceki kararı "ıslahı nazara almadan karar verilmesi gerekçesi" ile temyiz etmeyi düşünüyorum ama bunu yaparsam da aynı konulu 2 dava olacak. bi yandan da kötü niyetli borçlu lehine vekalet ücreti de ödenmesini mantıken kabullenemiyorum. ilk kararı sadece vekalet açısından mı temyiz etmeliyim? yoksa bu temyiz, ikinci davayı karıştırır mı? elinizde bu konuda karar almış ya da fikri olan meslektaşlarım benimle paylaşırsa sevinirim. teşekkürler

Öncelikle sunulan ilk kararın derdinize çare olmayacağını düşünüyorum.

Mahkemenin gerekçeli kararının, sizin tahmin ettiğiniz; benimse emin olduğum,"30 günlük süreden önce tahliye davasının açılması" olacağını iddia ediyorum. İcra mahkemesine açılan "temerrüd nedeniyle tahliye" veya "itirazın kaldırılması ve tahliye" davaları, borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 gün geçmesi ile(ödeme süresi) mümkündür.

Siz davanızı açtığınızda (size göre) 30 günlük süre geçmiş gibi olsa da, mahkeme kararıyla tebellüğ tarihi değişmiş(muhtemelen sizin davayı açtığınız tarihten sonraki bir tarihe)ve yeni tebellüğ tarihine göre siz davayı 30 günlük süre dolmadan(hatta hiç başlamadan) açmış olmaktasınız. Bu nedenle mahkemenin kararının doğru olduğunu belirtmek istiyorum. Ben sizin yerinizde olsam, önceki davayı kesinleştirir, usulüne uygun ikinci davayı açardım.

Benzer bir konuyu uzun uzun tartışmışız. Ben, mahkemenin tebligat tarihini re'sen gözeteceğini savunmuştum(halen savunuyorum). Linkini aktarıyorum.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=48445