Mesajı Okuyun
Old 26-10-2013, 12:18   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

23.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/4839
Karar: 2012/6062
Karar Tarihi: 16.10.2012


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - TESPİTİ GEREKEN ÇIKMA PAYI ALACAĞI İLE İLGİLİ BİLİRKİŞİ RAPORU ALINIP SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ - ÇIKMA PAYI ALACAĞI İLE İLGİLİ BİLİRKİŞİ RAPORU ALINIP SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece usulüne uygun erteleme kararı olmadığından uyuşmazlığın esası incelenip anılan 17/1. ve 15/1. madde hükümleri uyarınca tespiti gereken çıkma payı alacağı ile ilgili bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

(1163 S. K. m. 17) (2004 S. K. m. 67)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılı Haziran ayında kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, üyelikten ayrılma tarihine kadar yaptığı ödemelerin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının muaccel hale gelmiş alacağı olmadığını, 22.01.2011 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan ayrılan ve çıkartılan üyelerin aidatlarının geri ödemelerinin üç yılı geçmemek üzere ödenmesi yolunda karar alındığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının yapmış olduğu ödemenin iadesinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği, ödemelerin ertelenmesinin hukuka uygun olduğu, davacı tarafça üç yıllık süre dolmadan talepte bulunulmasının yerinde olmadığı, takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

a) Dava, davalı kooperatif üyeliğinden istifa eden davacının yaptığı ödentilerin iadesi için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, çıkma payı alacağının muaccel hale gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 nci maddesi ve anasözleşmenin 15/1'nci maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun ertesi yıl genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun'un 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yılı aşmamak üzere geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan bu dava, alacağın muaccel olmasından önce takip başlatıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir.

Somut olayda, 2010 hesap yılına ilişkin 22.01.2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 12.maddesinde “ayrılan ve çıkarılan üyelerin birikmiş aidatlarının geri ödenmesinin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olacağı için Kooperatifler Kanunu'nun 17/2. maddesine göre aidat geri ödemelerinin üç yılı geçmemek üzere ödenmesine” karar verilmiştir. Bu genel kurulda ödeme yapılmamasına ve ödemenin ertelemesine değil, ödeme yapılmasına karar verilmiş olup, çıkma payının ödenmesi benimsenmiştir.

Bu durumda, mahkemece usulüne uygun erteleme kararı olmadığından uyuşmazlığın esası incelenip anılan 17/1. ve 15/1. madde hükümleri uyarınca tespiti gereken çıkma payı alacağı ile ilgili bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

b) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınması gereken harç peşin yatırıldığından davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Mehmet GEDİKBAŞ)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı