Yaşlılık aylığı miktarında çalışmanın son yıllarında yatan prim miktarı önem taşıyor. Bu nedenle tüm çalışma döneminden öte son yıllardaki kazancının ispatı daha önemli. Gerçek ücretin tespiti ve eksik primlerin tamamlatılması davası hizmet tespiti davası ile aynı mahiyette görülüyor. Ama genellikle bu çalışanlar tarafından açılması pek tercih edilen bir dava türü değil. Sizin verdiğiniz örnekteki gibi emeklilik halinde tercih ediliyor. Ancak burada ücretin tespiti konusunda alacak davasından farklı işleyen bir durum var. Her ne kadar;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ilke kararları; “Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi meslek ünvanı, fiilen yaptığı işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmesi ve işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.” şeklinde olsa da burada müvekkilinizin gerçek ücretinin ispatı konusunda yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı olabilecek emarelerin de elinizde bulunması gerektiği kanaatindeyim.
Benzer davayı açan ve sonuçlandıran meslektaşlarımız var ise deneyimlerini paylaşmalarını bekliyorum ben de.