Mesajı Okuyun
Old 02-10-2013, 13:52   #4
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Gümüş
Yanıtınız için teşekkürler.
Öğrenme tarihi ile birlikte icra mahkemesi'ne de itiraz yaptık zaten. Süre anlamında bir sorun yok. Ama şikayete dair verilen kabul kararını (temyiz sınırlarının altında olmasına rağmen) kesin olarak vermediği için icra dairesi kesinleşmemiş bir karara istinaden takibi ya da maaş haczini durdurmaz diye düşünmekteyim. Sıkıntı orada.

İcra hukuk mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesine gerek yoktur.

Yargıtay 12.H.D.2010/28622 E. 2011/10543 K. 25.05.2011 Tarih

Karar: Alacaklı vekilince İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.06.2009 tarih ve 2009/116 E. 342 K. sayılı ilamına dayanılarak icra takibine başlandığı, dayanak ilamın Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30.03.2010 tarihli kararı ile onandığı, bunun üzerine borçlu tarafından ibraz edilen teminat mektubunun paraya çevrilerek, icra müdürlüğünce 21.04.2010 tarihinde yapılan dosya hesabına göre 69.221,29 TL’nin alacaklıya ödendiği, Ş . İcra Mahkemesinin 05.05.2010 tarih ve 2010/618 E. 477 K. sayılı kararı ile toplam takip alacağının 29.361,22 TL olarak düzeltilmesine, fazla talep edilen 29.361,22 TL’nin iptali ile takipten çıkarılmasına karar verildiği, borçlu vekilinin bu kararı ibrazla, fazla çekilen paranın iadesi için alacaklı vekiline muhtıra çıkarılmasını istediği, icra müdürlüğünce bu istemin, 20.05.2010 tarihinde icra mahkemesi kararı kesinleşmediği gerekçesiyle reddedildiği, borçlu vekilinin, anılan işlemin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, İİK. nun 361. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK.nun 363 ve sonraki maddelerinde, icra mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Diğer bir ifade ile icra mahkemesi kararlarının infazı için, kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.