Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 21:02   #16
NT.ŞÜKRAN

 
Varsayılan Noterlİk Kanunu DeĞİŞİklİĞİne KarŞi Ankara Barosunun Basin AÇiklamasi

Sayın Site Mensupları,
Ankara Barosunun Noterlik Kanununda yapılması düşünülen kanun teklifine karşı basın açıklamasını aşağıya aktarıyorum.
Bende Ankara Barosundan ruhsat alarak mesleğe başladım ve uzun yıllar farklı illerde avukatlık yaptım.Şu an noterim.Kurumsal yapımı tümden red eden bir anlayışın bu baro tarafından ortaya atılmasına çok üzüldüm.

Sayın Başkana şunu sormak isterim:Bu ülkede avukatlara ihtiyaç yok kurumsal yapılarını tartışalım desem ne hisseder di?

Ayrıca getirilmek istenen değişiklik ile Türk Noterlerine verilmek istenen Avrupa Birliği ülkelerindeki noterlerin yaptığı işlerdir.Türkiye Noterler Birliği, 1973 yılından beri dünya kuruluşu olan Latin Noterler Birliği üyesidir. Çeşitli komisyonlarına da üye gönderir.
Avrupa Birliği ve Kıta Avrupası Hukuk sisteminde noterlik müessesesi vardır.
Sayın Başkan ülke ismi vermemiş ama bildirisinde ifade ettiği Türk Hukukunda ve Avrupa Hukukundaki gibi noterlik ülkesi olmayan tek ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu biliyorum.
Kuran-ı Kerimin Bakara suresinde bile benim kurumumun yeri vardır.
Saygılarımla...
Noter Şükran Tüfekçioğlu(Güneri)

BASIN AÇIKLAMASI
18 Ocak 1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 818 sayılı Borçlar Kanunu ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifiyle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun &S216;164/2, 550/3, 598/1-2, 609/1-3-4,614/2, 615/619/2, 620/1-2-3, 621/1, 624/2, 626/2, 631/1 ve yine 818 sayılı Borçlar Kanunun 36/1, 91, 166/1, 199/2 maddeleriyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 303/2, 1065. maddeleri hükümleriyle yargıçların/mahkemelerin görevleri arasında olan: 'Ortak konutu terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi', 'Mirasçılık belgesi verilmesi', 'Mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili', 'Terekenin yazımı işleminin sona erdiğinin mirasçılara bildirilmesi', 'Mirasın reddinin, mirası reddeden kişiden sonra gelen mirasçılara bildirilmesi', 'Mirasın reddi süresinin uzatılması', 'Terekenin resmi defterinin tutulması', 'Yetkisi sona eren temsilcinin temsil belgesinin teslimi', 'Borçluya ifa veya teminat göstermesi için süre verilmesi', 'Borcun tevdii mahallinin belirlenmesi', 'Alacaklısı ihtilaflı olan borcun tevdii', 'Ayıplı hayvanın bilirkişi tarafından muayenesi', 'Eser sözleşmesinde eserin ayıplı olup olmadığının bilirkişiye tespit ettirilmesi', 'Satılmak için komisyoncuya gönderilen eşyanın hasarının tespiti', 'Kooperatiflerde ayni sermayeye değer biçilmesi için bilirkişi tayini', 'Navlun sözleşmesinde, boşaltma limanında malların hal ve vaziyetinin, ölçü, sayı ve tartısının ekspere tespit ettirilmesi', 'tanık dinlenilmesi', 'keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması' noterlere bırakılmaktadır.
Hemen işaret etmek gerekir ki, sözü edilen yasalarda değişiklik yapılmak suretiyle noterlerin yapacakları işler arasına dahil edilmek istenilen bütün bu işler, yargılama faaliyeti niteliğindedir ve o nedenle yargı organlarının görevi ve yetkisi kapsamında olmak zorundadır.
Gerek buna, gerekse Anayasamızın 9.maddesi hükmü gereğince, yargı yetkisinin Türk Ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılmasının zorunlu olmasına göre, anılan yasalarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi Anayasamızın 9.maddesi hükmüne açıkça aykırıdır.
Diğer taraftan, noterler, gerçekte devletin yapması gereken resmi nitelikteki kimi iş ve işlemleri yapan kuruluşlardır. Bu nitelikte bir kuruluşa gereksinim olup olmadığı, olan ülkelerde tartışma konusu olduğu gibi, esasen dünyanın pek çok ülkesinde böyle bir kuruluş mevcut da değildir.
Bu husus göz önüne alınmak suretiyle, ülkemizde noterlik kurumuna gerçekten gereksinim olup olmadığının tartışılması ve devlete ait kimi asli görev ve yetkilerin özelleştirilmesi sonucu doğmuş olan bu kurumun varlık nedeninin sorgulanması gerekir iken, böyle yapılmayıp, anılan kurumun varlığı esasen tartışmalı olan görev ve yetkilerinin genişletilmesi yönüne gidilmesi, bu bağlamda yargının asli görevleri arasında olan kimi yargısal nitelikteki işlerin de bu kuruluşa verilmesi, yargının özelleştirilmesi anlamındadır ve o nedenle kabul edilmesi mümkün değildir.
Saygılarımızla.
Av.V.Ahsen Coşar
Ankara Barosu Başkanı