Mesajı Okuyun
Old 25-09-2013, 10:22   #2
avukat1991

 
Mutlu

Türk Medeni Kanunu MADDE 983.- Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir.
Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.


Dolayısıyla Kiracı, kiraladığı taşınmazın zilyetliğine sahip olduğundan bu hakkına 3. bir kişi tarafından yapılan tecavüzlere yönelik dava açma hakkı bulunduğunu görmekteyiz.

İlgili Yargıtay Kararı aşağıda mevcuttur:

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/2864

K. 2002/3141

T. 24.4.2002

• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Kiralanan Hakkında Müdahalenin Önlenmesi Davası Açma Hakkı Verip Vermemesi )

• HAKSIZ MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ ( Kira Sözleşmesine Dayanılarak Dava Açılıp Açılamaması )

• FİİLEN TESLİM ( Kiralanan Yere Müdahalenin Önlenmesi-Sıfat )

• SIFAT ( Kiracının Kiralanan Yer Hakkında Müdahalenin Önlenmesi Davası Açıp Açamaması )

818/m.248,249

4721/m.981, 983

743/m.894, 896

ÖZET : Kira sözleşmesine dayalı davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi isteğine ilişkin davada, davacı dava konusu taşınmazı kira sözleşmesi ile idareden kiralamış, idari tutanak ile de dava konusu taşınmazın idare tarafından davacıya teslim edildiği belirtilmiştir. Kira sözleşmesi ve teslim tutanağına göre bu teslim taşınmazın fiilen teslimi hükmündedir. Bu nedenle davacının, tecavüz eden 3.şahıslar aleyhine dava açma hakkı bulunmakta olup, mahkemenin sıfat yokluğu nedeniyle davayı reddetmesinde hukuki isabet yoktur.

DAVA : Davacı tarafından, davalılar aleyhine 25.10.1999 gününde verilen dilekçe ile 833 ve 862 sayılı parsellerde kira sözleşmesine dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen 25.9.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, 25.10.1999 günlü dilekçesi ile Hazine adına kayıtlı 833 ve 862 sayılı parsellerin Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden kiraladığını ve teslim aldığını beyanla davalıların müdahalesinin önlenmesini ve ecrimisil istemiştir.

Davalılar, Hazine'ye ecrimisil ödeyerek 40 yıldan fazla iyiniyetli zilyet olduklarını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, kira sözleşmesine dayanan davacının fiilen zilyet olmadığı nedeni ile sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili hükmü temyiz etmiştir.

Dava kira sözleşmesine dayalı davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili 8.6.2000 tarihli keşifde 833 sayılı parselle ilgili davasından vazgeçtiğini, imzalı beyanı ile açıklamış, ancak 862 sayılı parselle ilgili davasının kabulünü istemiştir. Dosyadaki belgelere ve idarenin yazılı cevaplarına göre davacı dava konusu taşınmazı 16.4.1999 tarihli kira sözleşmesi ile idareden kiralamış, 21.4.1999 tarihli idari tutanak ile de dava konusu taşınmazın idare tarafından davacıya teslim edildiği belirtilmiştir. Kira sözleşmesi ve teslim tutanağına göre bu teslim taşınmazın fiilen teslimi hükmündedir. Bu nedenle davacının, tecavüz eden 3.şahıslar aleyhine dava açma hakkı bulunmakta olup, mahkemenin sıfat yokluğu nedeniyle davayı reddetmesinde hukuki isabet bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.


Yani kiracının bu birden "çıkagelen 3. şahsa" zilyetliğinden kaynaklanan tecavüzün meni davası açabileceği kanaaatindeyim.

İyi çalışmalar.