Mesajı Okuyun
Old 10-09-2013, 12:49   #2
av.esengül çördük

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/1342
Karar: 2009/4188
Karar Tarihi: 15.09.2009


KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI - EŞİN MİRASÇILIK BELGESİNE GÖRE DAVACIYLA OLAN EVLİLİĞİNDEN DOĞMA MİRASÇISI OLDUĞU - MİRASÇININ KÜÇÜK OLDUĞU - DAVACI İLE ÖLEN EŞİN MİRASÇISI KÜÇÜK ÇOCUK ARASINDA YARAR ÇELİŞKİSİ BULUNDUĞU - KÜÇÜĞE YASAL TEMSİLCİ ATANMASI GEREĞİ

ÖZET: Davalı eşin mirasçılık belgesine göre davacı ile olan evliliğinden doğma mirasçısı bulunmaktadır. Davacı ile ölen eşin mirasçısı küçük çocuk arasında yarar çelişkisi bulunduğundan küçüğe yasal temsilci atandıktan sonra iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 225, 247, 271, 345, 426)

Dava: Metin ile Gülgün aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Çorlu Aile Mahkemesi'nden verilen 26.11.2008 gün ve 385/692 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı Metin vekili, taraflar arasında boşanma davasının görüldüğünü, dava dilekçesinde gösterilen taşınmazlar ile otomobilin evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına tescil ettirildiğini ileri sürerek kayıtların iptaliyle yarı payının müvekkili adına tesciline, bu isteklerinin yerinde görülmemesi durumunda bedellerinin yansının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiş; davalının yargılama sırasında ölümü üzerine verilen 26.11.2008 tarihli dilekçeyle mal rejiminin ölümle sona erdiğini belirterek önceki istekleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

Davalı Gülgün vekili, davanın reddini savunmuş, davalının ölümünden sonra vekillik sıfatının sona erdiğini bildirmiştir.

Mahkemece, davalının ölmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar 23.11.1996 tarihinde evlenmiş olup, görülmekte olan boşanma davası hakkında davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle ret kararı verilmiştir. Dosya arasında bulunan nüfus kaydına göre davalı 31.07.2008 tarihinde ölmüştür. TMK'nun 225/1, 247 ve 271. maddeleri uyarınca mal rejimi eşlerden birinin ölümü ile sona erer. Mal rejimi ölümle sona erdikten sonra sağ kalan eşin mal rejiminin tasfiyesini istemekte hukuki yararı bulunduğundan mahkemenin ret karan yerinde değildir. Ne var ki; davalı eşin mirasçılık belgesine göre davacı ile olan evliliğinden doğma 05.05.1997 doğumlu Hakan isimli mirasçısı bulunmaktadır. Davacı ile ölen eşin mirasçısı küçük çocuk arasında yarar çelişkisi bulunduğundan TMK'nun 426/2. ve 345/1. madde ve fıkraları maddesi uyarınca küçük Hakan'a yasal temsilci atandıktan sonra iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.

Sonuç: Davacı vekilinin bu nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60. TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)