Mesajı Okuyun
Old 01-09-2013, 18:01   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Dayar,
Alıntı:
Yazan Av.Oğuzhan Dayar
...Bir devlet hastanesinin 2010 yılında imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan borç sebebiyle "ilgili hastaneye izafeten Sağlık Bakanlığı" aleyhinde ilamsız takip başlattık.

Bakanlık takibe itiraz etti ve biz de itirazın iptali davası açtık.

Bakanlık davaya sunduğu cevapta kamu hastanelerinin 2011 yılı itibariyle "Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Birliği" adı altında ayrı bir tüzel kişiliği ve dava ehliyeti olan bir kamu kurumu himayesine geçtiğini, husumetin bakanlığa yöneltilemeyeceğini, birliğin dava ehliyeti olduğunu, hak ve alacakların KHK ya da bir genelge(tam hatırlayamiyorum)ile birliğe geçtiğini ve husumetin birliğe yöneltilmesi gerektiğini vb. belirterek husumet itirazında bulundu...

Husumet itirazını bertaraf edebileceğim yollar...

2.11.2011 tarih, 28103 sayılı R.G'de yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı KHK'nin 29. maddesine göre: "...sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlamakla görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu kurulmuştur..." ve 30. maddesine göre: "Kurum tarafından, kaynakların etkili ve verimli kullanılması amacıyla Kuruma bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları, il düzeyinde Kamu Hastaneleri Birlikleri kurularak işletilir..."

Anılan KHK'de Kurum'un Sağlık Bakanlığı'na bağlı olduğu belirtilmiş, tüzel kişiliği haiz olduğuna dair herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Dolayısıyla Sağlık Bakanlığa yöneltilen husumetin yanlış olmadığını düşünüyorum.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...111102M1-3.htm

Kaldı ki; Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun tüzel kişiliği olsa dahi, somut olayınızda husumet sorunu yoktur, temsilcide hata söz konusudur.

Saygılar...