Mesajı Okuyun
Old 26-08-2013, 10:56   #8
egemen48

 
Varsayılan

aşağıdaki kararda haricen satımda mk 716 dan bahsedilmiş;işine yarar diye düşündüm.


T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/16193
Karar: 2008/3720
Karar Tarihi: 21.03.2008

TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - DAVACININ TAŞINMAZDA KAYDEN VE HARİCEN SATIN ALMA YOLU İLE EDİNMİŞ OLDUĞU ŞAHISLARA AİT BEŞTE ÜÇ PAY YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Davacının taşınmazda kayden ve haricen satın alma yolu ile edinmiş olduğu şahıslara ait beşte üç payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekir.

(4721 S. K. m. 716) (1086 S. K. m. 438)

Dava: Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.04.1997 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 29.08.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, çekişmeli taşınmazın köy mer'ası olarak tesbitinin yapıldığını, bu taşınmazın 1936 yılında iskanen maliklerine verildiğini, öncesinin 01.11.1972 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydı ile bunun gittisi olan 28.08.1990 tarih ve 23 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını, kayıt maliklerinin kendi bayileri olan Ferzande Aslan ve Enver Bulut'a sattıklarını, kendisinin de bu kişilerden kayden ve haricen satın alarak uzun yıllardır zilyet olduğundan bahisle taşınmazın tamamının adına tescilini istemiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı Hazine temsilcisi temyiz etmiştir.

1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriği ile Dairemiz bozma kararına uyularak inceleme ve araştırma yapılmış bulunmasına göre davalı Hazine temsilcisinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Dairemizin 12.02.2001 tarihli bozma kararında vurgulandığı ve mahkemenin de kabulünde bulunduğu üzere 16.03.1936 tarih ve 18 numaralı tesis raporuna göre kayıtta 1/5'er pay maliki olan Haşima, Gülmah ve Elmas'ın toplam 3/5 olan paylarının kayden ve haricen yapılan satışlarla davacıya intikal ettiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine sözü edilen tapu kaydında 1/5'er pay maliki olan Şevket ve karısı Turunç 1963 ve 1965 yıllarında ölmüş ve alınan veraset ilamlarına göre her ikisinden önce ölen Tuntul isimli kızlarının çocukları ve torunlarının da mirasçı olmaları nedeniyle Şevket ve Turunç'un mirası elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan Şevket ve Turunç paylarının diğer paylı malikler Haşima, Gülmah ve Elmas'ın satışları ile davacıya geçmeyeceği yönündeki mahkemenin kabulünde de bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan şu duruma göre, davacının 279 parsel sayılı taşınmazda kayden ve haricen satın alma yolu ile edinmiş olduğu kabul edilen Haşima, Gülmah ve Elmas'a ait 1/5'erden toplam 3/5 payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekirken hükümde yazılı olduğu şekilde bu paylara isabet ettiği belirtilen ve krokide <A> harfi ile gösterilen 13560 m2'lik kısmın davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de; düşülen bu yanlışlığın giderilmesi bozmayı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mahkeme hükmünün ilk bendinin ikinci satırında yer alan <... 3/5 kısmının iptali ile...> sözlerinden sonra gelen <27.08.2001 tarihli bilirkişi raporunda yer alan krokide A harfi ile gösterilen 13560 m2'lik bu kısmın> sözlerinin hükümden çıkarılmasına, yine dördüncü satırda yer alan <... TESCİLİNE...> sözünden sonra gelen <... anılan bilirkişi krokisinde B harfi ile gösterilen 9040 m2'lik> sözlerinin de hükümden çıkarılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, 21.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.