22-08-2013, 22:28
|
#11
|
|
1- Arabuluculuk kurumunun atıl kalması bizlere ne kaybettirir ne kazandırır bunu önyargılardan arınmış olatak değerlendirmek gerekir.
2- Bu değerlendirmeyi avukat olarak değil toplumun bir ferdi olarak değerlendirmek gereklidirir.
3- Uyuşmazlıkların arabulucu öbünde çözülmesi avukatın aleyhine değildir. Zira avukat sorunu kendisi çözmemekte bir hakkı dermeyan etmektedir ki bu görevini arabuluculuk aşamasında da ifa edebilir/etmelidir.
4- Dünya tümüyle değişirken ve yenilenirken hala 1960 ların düşünce tarzı ile uyuşmazlıkların çözümünü istemek ve sistemin çalışmadığını söyleyerek kazan kaldırıp "istemezuk" demekten başka ne olabilir.
5- Tasarı aşamasında "istemezük" demek yerine sistemin yanlış programlandığını söylemek daha rasyonek olmazmıydı.
6- Otorite hantaldır ve toplumun gerisinden gelir. Ancak Bakanlığın yargı politikaları neden hukuk ile ilgilenen meslek gruplarının önünde yer alır?
7- Böyle iddialı bir programın başarısız olması neden bu kadar cok arzu ediliyor?
|