|
|
|
|
Merhaba Arkadaşlar; belirsiz alacak davası ile kısmi alacak davalarına ilişkin yorumları içerir konunun tamamını okudum; iki meslektaşımın da iki kez sormuş olmasına rağmen konu başlığında yanıt bulamadığını gördüğüm için size buradan somutlaştırarak fsormak istedim. Şöyle ki;taraflar arasındaki sözleşmeye göre alıcı satıcının maliki olduğu taşınmazda bulunan makine ve hurdaları satın alacak, demontaj ve işçi bedelleri kendine ait olmak üzere taşınmazın dışına çıkaracak ve taşınmazı boş halde satıcıya teslim edecek. Sözleşmenin ekinde ayrıntılı olarak satışa konu taşınırlar listelenmiş, yine ekli şartname uyarınca demontaj sonrası taşınmazın orjinal haline uygun tamirinin yapılacaği ve elektrik, ısıtma vb gibi tesisatların ise çalışır durumda bırakılacağı hükme bağlanmış. Ancak alıcı bu hükümlere aykırı davranarak taşınmaza zarar veriyor, sözleşme hükümlerine aykırı olarak orjinaline uygun olarak taşınmazı iade etmyor, sözleşmeye konu olmayan makineleri de demontaj sırasında taşınmazın dışına çıkarıyor vs. Satıcı taraf olarak diğer taraftan sözleşmeye aykırıklarını,ifa sırasında taşınmaza verdiği zararların bedelini ve elektrik su gaz vb. gibi tesisatların çalışır durumda bırakılacağına ilişkin sözleşme hükmüne aykırıklarının vb. gibi mevcut durumun ve sözleşmeye aykırılıkların tespitine ilişkin delil tespit davası açtım ve bir bilirkişi raporu aldım. Karşı taraf ise ondan mal kaçırdığımız iddiasında bulundu ve kapısı kilitli olan bir depo ve arazideki başkaca aletleri de içerir bir tespit yaptırdı yine delil tespiti mahiyetinde. Daha sonra ise almış olduğu bilirkişi raporuna da atıfta bulunarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL sının ödenmesine ilişkin alacak davası açtı. Sorum şu; ihtilaf her iki açıdan da belirsiz alacak davasının konusunu mu oluşturur yoksa her iki taraf da delil tespiti yaptırdıkları bilirkişi raporları ile bu alacağı belirli hale getirdikleri için belirsiz alacak davası açamayacaklar mıdır? Bilirkişi raporlarının (delil tespiti mahiyetindeki tespit davalarında alınan)alacakları belirli hale getirdiği kabul edilebilir mi? Raporda yazan tutarın tamamı üzerinden mi dava açmak zorundadırlar? Raporda yazılı miktarın bir kısmını içerir şekilde taleplerini bölerek kısmi dava açabilirler mi? Karşı tarafın açtığı kısmi davaya karşı açacağım davayı kısmi dava olarak mı dizayn etmeliyim yoksa hala belirsiz alacak davası açılabilir mi ?Mahkeme tensip raporu elime 2 gün önce ulaştı ancak cevap dilekçesi hazırlamadan bu hususu netleştirmem gerekiyor. Yardımlarınız ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla..
|
|
|
|
|
|
Delil tespiti, karşı tarafın yokluğunda yapılmış ise, itiraz durumunda asıl mahkemesi yeniden tespit ve inceleme yapıyor. Yargıtay uygulamaları da bu yönde. Bu nedenle, daha önce karşı tarafın yokluğunda delil tespiti yaptırılmış olsa bile, tazminat alacağı bakımından belirsiz alacak davası açılabilir düşüncesindeyim.