Mesajı Okuyun
Old 19-07-2013, 22:48   #2
Av.Onur Civelek

 
Varsayılan

DANIŞTAY 5. DAİRE
Tarih: 15.01.1991 E:1988/2652 - K:1991/25



FİİL EHLİYETİNİN KISITLI OLMASI ( Memuriyete Etkisi )
VESAYET ( Memuriyete Engel Olup Olmayacağı )
ŞARTLI SALIVERİLME ( Memuriyete Engel Olup Olmayacağı )
MEMURİYET ENGELLERİ ( Vesayet-Şartlı Tahliye )

ÖZET :

Cezaevinden şartlı salıverilmesine karşın vesayeti ceza süresiSONUNA KADAR SÜRECEK OLAN KİŞİ MEMURİYET GÖREVİNE BAŞLATILAMAZ. Vesayet altında bulunduğu sürece Medeni HaklarıKullanma bakımından sınırlı ehliyetsiz durumda bulunankişinin kamu gücü ve yetkisi kullanarak yerine getirilenmemurluk görevini sürdüremeyeceği açıktır.

İsteğin Özeti:

:Kayseri idare Mahkemesinin 1.4.1988 günlü, E:1987/214,K:1988/181 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerekbozulması isteğinden ibarettir.

Savunmanın Özeti:

Cevap Verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: C.K.

Danıştay Savcısı H.Y.`nin Düşüncesi: Taksirli bir suçtan dolayı mahkumedilen ve cezasının bir kısmını çektikten sonra şartlı olarak salıverilendavacının, şartlı salıverilme süresi geçmeden göreve başlatılamıyacağıhakkındaki davalı idare işlemini iptal eden Kayseri İdare Mahkemesi kararınıntemyizen bozulması istenilmekte ise de; Temyiz dilekçesinde öne sürülenhususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesinceverilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararınbozulmasını gerektirir nitelikte görülmektedir.

AçıkIanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararınınonanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereğidüşünüldü: Dava, .... Vergi Dairesinde memur olan ve işlediği taksirli birsuçtan dolayı mahkum olduğu üç yıllık hapis cezasının, bir kısmını çektiktensonra şartla salıverilmesi üzerine göreve başlatılan davacının, cezasınınbitim tarihine kadar hükümlülüğünün devam edeceğinden bahisle görevine sonverilmesine ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.

Kayseri İdare Mahkemesinin 1.4.1988 günlü, E:1987/214, K:1988/181 sayılıkararıyla; 657 sayılı D. Memurları Kanunu`nun 48. maddesinde taksirlisuçlar hariç ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut maddede belirtilendiğer suçlardan hükümlü bulunmama halinin memurluğa alınmada aranılan koşullararasında sayıldığı aynı yasanın 98. maddesinde de D. memurlarınınmemurluğa alınma koşullarından herhangi birini taşımadığının sonradananlaşılması veya bu koşullardan herhangi birini memurlukları sırasındakaybetmeleri durumunda memurluklarının sona erdirileceği kuralına yerverildiği, buna göre taksirli bir suç nedeniyle mahkum olmanın memurluğa engelteşkil etmeyeceği, olayda ... Vergi Dairesinde memur olan davacınıntedbirsizlik ve dikkatsizlik neticesinde ölüme sebebiyet vermek suçundandolayı yargılandığı İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.12.1978 günlü,E:1977/54, K:1978/336 sayılı kararıyla 3 yıl hapis cezasına mahkum edildiği,bu cezanın infazı için alındığı cezaevinden, mahkumiyetinin 1/2 sini iyi halleçektiği için şartla salıverildiği ve bunun üzerine göreve başlatıldığı, ancakdaha sonra ceza süresinin henüz sona ermediğinden bahisle dava konusu işlemintesis edildiğinin dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı, bu durumda taksirlibir suçtan mahkum olduğu tartışmasız bulunan davacının hakkında memurluğaengel bir hükümlülüğün olmasına karşın bu hususun gözardı edilerek salt şartlasalıverildiği ve şartla salıverilmese idi infazının ileri bir tarihe kadarsüreceği noktasından hareketle görevine son verilmesinde hukuki isabetbulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Davalı idare, şartlı salıverilmenin bir infaz şekli olduğunu, şartlısalıverilen bir kişinin ceza süresini cezaevi dışında geçirdiğini, ayrıca biryıldan fazla süreyle hapse mahkum olanlara Medeni Kanun hükümleri uyarıncavasi tayin edileceğini ve bu durumda olan bir kişinin kamu görevlisi olarakçalışması olanağı bulunmadığını öne sürmekte ve anılan kararın temyizenincelenerek bozulmasını istemektedir.

Davacının dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucunda ölüme sebebiyet vermeksuçundan dolayı mahkum edildiği üç yıl hapis cezasının kesinleşmesinden sonrabu cezanın infazı için alındığı cezaevinde ceza süresinin 1/2 sini iyi haleçekmesi nedeniyle 31.12.1986 tarihinde şartla salıverilmesi üzerine 20.2.1987günlü olurla vergi memurluğu kadrosuna atandığı, ancak, cezasının bitimtarihine kadar hükümlü sayıldığından bahisle 28.4.1987 günlü dava konusuişlemle görevine son verildiği dosyadaki belgelerin incelenmesindenanlaşılmıştır.

657 sayılı D. Memurları Kanunu`nun memurluğa engel suçları belirleyen48. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan A/5 fıkrasında taksirlisuçların fıkra kapsamı dışında tutulmuş olması karşısında taksirli bir suçtanmahkum olan davacının bu mahkumiyetinin memurluğunun sona erdirilmesine sebepteşkil etmeyeceği açık ise de, Medeni Kanunun 357. maddelerinde "Bir sene veyadaha ziyade hürriyeti salip bir ceza ile mahkum olan her reşit için bir vasinasbolunur. Hükmü icraya memur daire, mahkumun cezasını görmeye başladığını;Sulh Mehkemesine hemen ihbar ile mükelleftir." hükmü yer almış, aynı yasanın415. maddesinde de hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olan kimse üzerindekivesayetin hapsin sona ermesi ile kalkacağı, geçici olarak veya bir şart ileserbest bırakılan hükümlü hakkındaki vesayetin devam edeceğine işaretedilmiştir.

Yasanın amir hükmüne göre davacı hakkındaki vesayet, cezaevinden şartlısalıverilmesine karşın ceza süresi sonuna kadar devam edeceğinden adı geçeninbu süre içinde Medeni hakları kullanma bakımından sınırlı ehliyetsiz durumdabulunacağı açıktır. Memuriyet süresi sonuna kadar medeni hakları kullanmabakımından sınırlı ehliyetsiz durumdaki bir kimsenin, kamu gücü ve yetkisikullanılmak suretiyle yerine getirilen memurluk görevini gereğince yürütmesidüşünülemeyeceğinden hukuka ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak tesisedilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararda hukuki isabetgörülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteğinin kabulü ile Kayseriİdare Mahkemesinin 1.4.1988 günlü, E:1987/214, K:1988/181 sayılı kararının1577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1/b fıkrasıuyarınca bozulmasına aynı maddenin 3622 sayılı Yasayla değişik 3. fıkrasıgereğince dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.1.1991 tarihindeoyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU

Vergi Dairesi Müdürlüğünde daktilo memuru iken taksirli bir suç nedeniyle 3yıl hapis cezasına mahkum edilen davacının cezasının infazı için 13.12.1985tarihinde cezaevine alındığı, bu nedenle 17.12.1985 tarihinde hakkındagörevden uzaklaştırma işlemi yapıldığı, 31.12.1986 tarihinde şartla tahliyeedildiği, 20.2.1987 günlü Valilik oluru ile vergi memurluğu kadrosunaatandığı, ancak hukuken cezasının bitim tarihi olan 31.12.1988 tarihine kadarhükümlü sayıldığı ileri sürülerek 28.4.1987 günlü Valilik oluru ile görevineson verildiği ve davanın bu işleme karşı açıldığı anlaşılmıştır.

Davacıya taksirli bir suç nedeniyle verilmiş olan hapis cezası 657 sayılıYasanın 98/b ve 48/A-5 maddeleri hükümlerine göre göreve son verilmemiştir.Davacı cezaevinden şartla salıverildiğinden kadrosu ile hukuki irtibatı devameden "Görevden Uzaklaştırılmış" memur durumundadır. Kaldı ki yasa yönündengerekli olmamakla beraber, şartla salıverildikten sonra Valilik oluru ile20.2.1987 tarihinde yeniden vergi memurluğu kadrosuna atanmış olduğuna görehukuen memur statüsünde olduğu tartışmasız hale gelmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere mahkumiyeti yasal yönden memurluğuna engelolmayan davacının hükümlülük halinin 13.12.1988 tarihinde sona ereceğindenbahisle görevine son verilmesi mümkün olmayıp kendisi hakkında ancak görevdenuzaklaştırma işleminin uygulanması mümkündür.
Temyiz olunan mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerekeceği oyu ileçoğunluk kararına karşıyım.


BU DANIŞTAY KARARININ SİZE BİR FİKİR VEREBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM SAYGILAR.