|
|
|
|
Vasi tayini davalarında vesayet altına alınacak kişi ya Adli Tıp Kurumu'na ya da Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevkedilir. Vesayet altına alınacak kişiyi bu her iki kurumdan dilediğine yollamak tamamen hakimin taktirinde midir? İlgilenen meslektaşlarıma şimdiden teşekkürlerimle,
|
|
|
|
|
|
Sn. Av karataş
Daha önce bir kez vasi tayini davasını sonuçlandırmak şansımız olmuştu. Kısa ve öz olarak söylemek gerekir ise vasi tayininde Adli Tıp Kurumu pek tercih edilen kurum değildir. Ruh ve sinir hastalıları hastanesi de bir şık olarak bulunsa da sonuçlanan davamızda posedürün nasıl işlediğini anlatmam sanırım yeterli olacaktır.
Evvela belirtmek gerekir ki Vasi tayini davası kamu düzenindendir. Hukuk yargılaması i,çinde yer alan ender istisnalardan biridir. Davacı olarak davayı takip etmeseniz bile dava müracaata kalmaz. Mahkeme resen davayı derdest tutmak ve sonuçlandırmak zorundadır. Bu kısa açıklamadan sonra sorunuzun esas kısmına geçelim .
V nin A ya vasi tayin edilmesi için açtığımız davada mahkeme A'nın İstanbuldaki bir devlet hastanesine sevk edilmesine ve hastanede teşekkül eden
sağlık kurulundan (kurulda asabiye mütehassısı, psikolog , ürolog v.s. - Mahekem ara kararda belirtmese de hastaneler sürekli olarak bu ntip raporlar verdiklerinden talimat üzerine bu kurulu oluşturur ve gerekli raporu verirler)temyiz kudretinin yerinde olduğuna dair rapor alınmasına karar vermişti.
(Bu aşamada hastayı hastaneye sevk ederken en çağdışı tablolardan birini yaşarsınız - hastanın bileği mahkeme kaleminde mühürlenir ve hasta ancak bu işlemden sonra hastaneye sevk edilir.)
Bu itibarla Adli Tıp Kurumuna veya Ruh ve Sinir Hastaloıkları hastanesine sevk yerine
tam teşekküllü bir devlet veya üniversite hastanesine sevk yapılması olağandır..
Saygılarımla...