Mesajı Okuyun
Old 09-07-2013, 12:02   #11
avmurat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cmuk
Yapılacak şey sitenin projesinde sosyal tesis olarak görünen ancak gerçekte boş ve kullanılmayan, mesken vasıflı dairenin çatı ve bakım masraflarıdır. Bu yer atıl bir vaziyette ve kullanılmayan bir dairedir. Zaten projedeki amacına da uygun değildir. Yapılan masraf sonucunda yerin mesken olarak kiraya verilmesi ve buradan siteye gelir elde edilmesi düşünülmektedir. Hemem kiraya verilip şakır şakır gelir elde edecek bir konumda da değil. Yönetici inat etmiş durumda.

AvMurat Burada zaten yapılan masraflar için ayrıca bir kalem belirtilerek üyelerden istenmiyor. Böyle bir durum olsa biz bu bedeli ödemeyiz karar da olmadığı için yönetim bizden bunu talep edemez. Ancak aidatlar yükseldiğinden aidatları ödememek söz knusu olmuyor. Sıkıntı burada.

Siz yapılan işten lüks olarak bahsettiğiniz için o yanıtı vermiştim.Ancak şimdi anlıyorum ki yapılan iş lüks olmayıp alıntıladığım madde kapsamında da değildir.Burada genel olarak aşağıdaki madde çerçevesinde bir dava açılabileciğini düşünüyorum.Çıkış noktanız da ortak alanın kiraya verilmesinin mümkün olmayışı olabilir.En azından tüm kat maliklerinin rıza olmadan.

V - Hakimin müdahalesi:
Madde 33 – (Değişik birinci fıkra: 14/11/2007-5711/17 md.) Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine,
kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir
ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden
başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu
kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut
onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve
yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh
mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve
hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu
ilgiliye tefhim veya tebliğ eder.
(Değişik üçüncü fıkra: 14/11/2007-5711/17 md.) Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere,
aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. 25 inci madde hükmü
saklıdır.