Mesajı Okuyun
Old 04-07-2013, 15:27   #1
alperyldrm

 
Varsayılan Mükerrer Takip - Avukat - Görevi Kötüye Kullanma

Merhaba,

1-Bir meslektaşım ilamlı icra takibi başlatıyor, bu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardan olması sebebiyle icra mahkemesine şikayette bulunuyoruz ve aynı zamanda dosyaya teminat mektubunu ibraz ediyoruz (ilam tehiri icra talepli olarak temyiz edilmiştir)

2-İcra Mahkemesi davamızı reddediyor, tarafımızca yapılan temyiz üzerine Yargıtay, ilamın kesinleşmesi gereken kararlardan olduğundan bahisle takibin iptal edilmesi gerektiği yönünde icra mahkemesinin kararını bozuyor. Bozma üzerine yeni duruşma günü verildi.

3-Yine aynı meslektaşım bozma kararını görür görmez, yine aynı ilamı bir başka icra dosyası üzerinden icraya koyuyor. Tabi biz kendimizden emin bir şekilde "ilamın kesinleşmesi gereken kararlardan olduğu, bununla ilgili Yargıtay'ın da kararı olduğunu, ayrıca aynı ilamla ilgili daha önce icra takibi başlatıldığını, dolayısıyla takibin mükerrer takip olduğunu, ayrıca önceki icra dosyasına da teminat mektubu koyduğumuzu” belirterek tedbir talepli olarak tekrardan İcra Mahkemesine şikayette bulunuyoruz. Şikayetin lehimize biteceğinden ve tedbir kararı verileceğinden şüphe duymadığımızdan 2. icra dosyasına teminat yatırmıyoruz.

4-İcra Mahkemesi ikinci takiple ilgili yapmış olduğumuz şikayette tedbir talebimizi reddediyor ve Meslektaşım red kararını öğrenir öğrenmez müvekkilin evinde haciz yapmaya çalışıyor, tüm banka, tapu ve araç hacizlerini bir günde uyguluyor. Haciz esnasında Meslektaşımıza “bu takibinin mükerrer olduğunu, ilk takiple ilgili Yargıtay’ın bozma kararı verdiğini ancak Yerel Mahkemenin henüz daha duruşma günü verdiğini, ayrıca ilamın daha kesinleşmediğini bununla ilgili Yargıtay kararı olduğunu, ayrıca ilk takip dosyasında teminat mektubu olduğunu” belirtmiş isek de Meslektaşımız bizi dinlemiyor ve tüm haciz işlemlerini yapıyor

5-Ertesi gün tabi soluğu tedbir talebimizin reddine karar veren Mahkemede alıyoruz. Konu açık bir şekilde anlatılınca bir nevi bu kararın hatalı olduğu ortaya çıkıyor. Mahkemeden “tekrar tedbir talebinde bulunun ancak sadece takibin durmasıyla ilgili inceleme yapabilirim, bir gün önce yapılan hacizleri kaldıramam” şeklinde şifahi bir görüş alıyoruz.

6-Bu tedbir kararı bizim haczimizi ortadan kaldırmadığından 2. icra dosyasına da dosya bedelinin tamamını yatırmak zorunda kalıyoruz. Kısaca aynı ilama konu 1. ve 2. Takibe para yatıyor. Tabi bunca haksızlığın yanında aynı icra Mahkemesi’ne başvurarak icra dosyasına yatırılan paranın ödenmemesi şeklinde tedbir talep ediyoruz. Nihayet o tedbiri alıyoruz.

7-Meslektaşım paranın kendisine ödenmeyeceğini anlayınca Mahkemeye şöyle bir beyanda bulunuyor “Kusura bakmayın, ben daha önce aynı ilamla ilgili icra takibi başlatmışım, bu takibi sehven başlatmışım, davanın kabulüne karar verilsin”

Olayı size özetledim, Meslektaşımla ilgili, bu açık haksızlık karşısında gerek mükerrer takip gerekse de yalan beyan karşısında şikayette bulunabilir miyim ?