Sayın meslektaşlarım; müvekkilin köyde bulunan evi, yangın nedeniyle tamamen yanmıştır. Evin içerisinde bulunan herşey yangınla beraber yanmıştır ve evden herhangi bir şey kurtaramamışlardır. Müvekkil ifadesinde; yangından evvel yaklaşık 1 ay boyunca dağıtım şirketini arayıp arıza bildiriminde bulunduğunu, dışarıdaki elektrik tellerinde kısa devre ve parlamalar olduğunu, elektriğin sık sık kesildiği yönünde beyanda bulunmuştur. Müvekkil polis merkezinde vermiş olduğu beyanında evde yanan eşyaların bir kısmının(hatırladıklarının) listesini vermiş ve yangın nedeniyle ÇEDAŞ'tan şikayetçi olmuştur.
Savcılık soruşturmasında halen devam etmekte olup ve alınan bilirkişi raporunda; müvekkilin çok sayıda elektrikli ev aleti kullandığı, köy yeri olması nedeniyle muhtemelen sözleşme gücünü aştığı ve elektrik tesisatının dış etkilere karşı dayanaksız hale geldiğini fakat yangın öncesi şirketin sorumluluğundaki hatta çok sayıda arıza meydana gelmesi ve müvekkilin bu durumu şirkete haber vermesi ve buna rağmen herhangi bir kontrol yapılmaması ayrıca köy yeri olması ve elektrik faturasındaki artışın şirket tarafından rahatlıkla görülecek olması,(Çedaşın müdahale etmekle yükümlü olduğu dağıtım hattındaki arızalar, çok zayıf bir elektrik tesisatı olduğu kanaatinde olduğum müştekinin evinde yangına sebebiyet vermiştir) nedenleriyle şirketin sorumlu olduğunu belirtmiştir.

Öncelikle benzer durumlara ilişkin elektrik dağıtım şirketinin sorumluluğu konusunda Yargıtay kararı paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum. Mala zarar verme nedeniyle Yargıtay'ın manevi tazminat davası açılamayacağı yönünde kararları mevcut olsa da bu durumda sizce manevi tazminatta talep edilebilir mi? Ayrıca evdeki tüm eşyaların yanması nedeniyle tazminat miktarını nasıl hesaplayacağız?