Mesajı Okuyun
Old 09-06-2013, 02:33   #7
manolimato_06

 
Varsayılan

Sayın Bozoğlu'nun "Kimse kendi muvazaasına dayanamaz" şeklindeki görüşüne katılamıyorum, sözleşmenin tarafları da muvazaa yaptıklarını iddia edebilirler, fakat bunun belgeyle kanıtlanması gerekmektedir. İddia eden tarafın elinde belge yoksa sayın Öksüz'ün örnek gösterdiği Yargıtay kararında da belirtildiği gibi muvafakat ile bu hususta tanık dinlenebilir.

Benim anladığıma göre (kadın-erkek ilişkilerinin ne halde olduğunu anlayabildiğim kadarıyla ve "mirasçılardan mal kaçırmak için yapıldığı"na göre ) olayda gizlenmek istenen bir bağış sözleşmesi var, yani nisbi muvazaa söz konusu. Öyle ise, taşınmazın devrini amaçlayan bağış sözleşmesi resmi yazılı geçerlilik koşuluna bağlı olduğu halde böyle yapılmadığından şekle aykırılık nedeniyle, görünürdeki (gerçekte yapılmak istenmeyen) g.menkul satış vaadi sözleşmesi ise tarafların iradelerine uygun olmadığı için batıldır.

Sayın Hukuka Saygının davanın reddedilmesi gerektiği yönündeki düşüncesine katılıyorum.