Alıntı: Yazan Dr.Cem Hekimbaşı 23 Şubat Hürriyet sayfa 8, alt yarıda, ortada bir haberden alıntıdır: Cargill Avrupa Başkanı Bram Kaleijsen: "... Hayal kırıklığı yaratan konu, Türkiye'de hükümet bir kanun yapıyor veya bir kanun sunuyor. Sonra meclis onaylıyor. Ondan sonra da mahkemelerin, insanların bu kanunlara göre yaşadığını denetlemesi gerekiyor. Türkiye'de ise mahkemeler kanunu sorguluyor. Kanuna uyulduğunu denetlemek yerine kanuna meydan okuyorlar. Bunu başka hiçbir ülkede görmedim." İlginç, ben söylesem halim nice olurdu?

Sayın KARACAOĞLU,

İzin verir ve okumaya dayanabilirseniz size bazı olabileceklerden söz etmek istiyorum.

- Hemen fişlenirdiniz,
- Aile kütüğünüz yedi ceddinize kadar araştırılırdı,
- Apartman görevlinizden mahalle bakkalına kadar araştırılırdınız,
- İşyerinize sarı zarf giderdi,
- Amiriniz gerekli önlemleri alır, kendisine bulaşılmaması için el etek öpme derecesinde abartılı rapor yazardı,
- İş arkadaşlarınızın "mobbing" denilen saldırgan tutumlarıyla karşılaşırdınız,
- Okuduğunuz gazeteden başlayarak yemekteki sohbette şaka yollu sözlerinize kadar derin bir istihbarat raporu hazırlanırdı,
- Eşiniz ve çocuğunuzun çevreleri uyarılırdı,
- İşyerinizde en insancıl gereksinmeniz olan "küçük su dökmeye gitmek" sizin şüpheli davranışlarınızdan biri sayılırdı,
- Eski bir içişleri bakanının ünlü deyişiyle "nefes alışlarını bile izliyoruz" denilenlerden sayılırdınız,
- Bu kadar devleti koruyucu önlem boşa gitmesin diye işten atılırdınız,
- "İbret-i alem" başkalarına caydırıcı etki olsun diye yeni bir iş bulma olanağınız engellenirdi,
- ...

Zaten şu anda bile, eski sanık bir hukukçunun iğneleyici ve sivri sözlerini sonuna kadar okumaya mahkum edilmiş durumdasınız.

Saygı ve sevgilerimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu.
------------------

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "