21-05-2013, 19:18
|
#3
|
|
Sayın meslektaşım,
Sizimde bildiğiniz gibi 4721sayılı TMK gereğince kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde eşler başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde 01.01.2002 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere edinilmiş mallara katılma rejimine tabidir.
Eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle de sona ermektedir.TMK kanuni bir karine de getirmiş ve eşlere ait bütün menkul,gayrimenkul hak ve alacaklar kimin adına kayıtlı olursa olsun veya eli altında bulunursa bulunsun eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mal (menkul-gayrimenkul),hak ve alacakları edinilmiş mal olarak kabul etmiştir. Özetle eşlerden biri adına açılmış mevduat hesabında bulunan para da da kanuni karine gereğince diğer eşin katılma alacağı bulunmaktadır.
Davacı eşin vekili olarak mevduat hesabı adına olan diğer eşe karşı katılma alacağınızın tahsili davası açtığınızda davacı taraf olarak yapmanız gereken, mevduat hesabının evlilik birliği döneminde açıldığını banka kayıtları ile ispatlamaktan ibarettir.
Davalı mevduat sahibi eş ise bankada bulunan veya daha sonra kendisi tarafından çekilen bu paranın evlilik birliği içinde edinilmiş bir para (edinilmiş mal) değil, kendisine ait bir para(şahşi malı ) olduğunu ispatlamakla
yükümlüdür.(mevduat sahibi davalı eş,örneğin,şahşi bir malını sattığını bu paranın şahsi malın satış bedeli olduğunu,mirasen veya karşılıksız kazandırma yoluyla geldiğini,davacı eş ile arasındaki yazılı anlaşma gereğince bu paranın kendisinin şahsi malı olarak kabul edildiğini,manevi tazminat olduğunu,evlilik birliği kurulmadan önce bu paranın var ve kendisine ait olduğunu sonradan bankaya yatırararak faizleri ile birlikte bugünkü meblağa ulaştığını vs. gibi).
Davacı müvekkilinizden bu paranın evlilik birliği süresi içinde elde edilip edilmediği ve ne şekilde elde edildiğine dair ayrıntılı bilgi edinmeniz halinde açacağınız davanın lehinize sonuçlanacağı kanaatındayım.Saygılarımla..Av. Şükrü Söğüt
|