Mesajı Okuyun
Old 19-05-2013, 14:04   #6
üye42775

 
Varsayılan

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 31.10.2012 Esas: 2012/12585 Karar:2012/30915

Takip Talebindeki Adrese Tebligat Çıkarılmadan Tebligat Kanunu’nun 21/2. Maddesi Kapsamında Doğrudan Adres Kayıt Sistemindeki Adrese Yapılan Tebligat Usulsüzdür

Özet:Tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Bu durumda öncelikle icra müdürlüğünce, ödeme emrinin, borçlunun bilinen en son adresi olan alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen adresine gönderilmelidir. Bu adrese tebligat yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılmalıdır. Takip talebindeki adrese tebligat çıkarılmadan doğrudan adres kayıt sistemindeki adrese yapılan tebligat usulsüzdür.

- 7201 sayılı TEBLİGAT KANUNU m. 21

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E.B. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takip dayanağı 03.04.2003 tarihli çekte, borçlunun adresinin “K...... Mah. Fatih Cad. Vezirçiftliği/Kullar/İzmit” olarak yer aldığı, örnek (1) takip talebinde ise, borçlunun adresinin “H..... B...... Cad. M.... K..... Apt. B Blok Kat: 6 No: 8 İzmit-Kocaeli”olarak yer aldığı, borçlunun belirtilen bu adreslerine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, ödeme emrinin, doğrudan borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21. maddelerinde değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi olan 19.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu durumda öncelikle icra müdürlüğünce, ödeme emrinin, borçlunun bilinen son adresi olan alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen adresine gönderilmesi, bu adreste tebligat yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ edilmesi gerekirken, takip talebinde belirtilen adrese tebligat gönderilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrası uyarınca tebliğ işleminin tamamlanması anılan yasal düzenlemelere aykırı olmakla usulsüzdür. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi de gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.