Mesajı Okuyun
Old 06-05-2013, 20:57   #4
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Alt vekil Ali'ye karşı açmış olduğunuz davanın pasif husumet yokluğundan mahkemece red edildiğini söylediğinizden öncelikle bu husumetten red kararını mutlaka temyiz ediniz.Çünkü eğer gerçek hasım olan alt vekil Ali'ye karşı doğru dava açmış iseniz yani Ali gerçek-kanuni hasım ise kararın temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmesi halinde davacı müvekkiliniz ile davalı-alt vekil Ali arasında kesin hüküm oluşur.Vekil eden-taşınmaz Maliki Ahmet'e karşı açacağınız davanın da husumet yönünden bir başka asliye hukuk mahkemesi tarafından red edildiğini ve yargıtay tarafından red kararının onaylandığını veya Taşınmaz Maliki Ahmet'e karşı açmış olduğunuz ve yerel asliye hukuk mahkemesince verilen davanın kabulü kararının Yargıtay'ca husumet yönünden bozulduğunu bir an düşünmeniz halinde artık alt vekil Ali'ye karşı açmış olduğunuz ve pasif husumetten red edilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşip davacı müvekkiliniz ile
Alt vekil Ali arasında kesin hüküm oluşturan bu karar nedeniyle müvekkilinizin alacağını hiç kimseden talep edemez noktaya gelebilirsiniz.
Olayınızda izlenmesi gereken yol,
1-Alt vekil Ali'ye karşı açmış olduğunuz ve pasif husumetten ret edilen kararı temyiz etmek
2-Taşınmaz Maliki-vekil eden Ahmet'e karşı , beklemeksizin dava açarak simsarlık ücretini istemek olmalıdır.
3-Eğer taşınmaz Maliki- vekil eden Ahmet'e karşı açmış olduğunuz alacak davasının lehinize sonuçlanması ve kararın Ahmet yönünden temyiz edilmeksizin veya Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmesi halinde
Taşınmaz Maliki-vekil eden ahmet'ten alacağınızı tahsil edebilirsiniz.
4-Alt vekil Ali yönünden verilen pasif husumetten red kararının Yargıtay'ca bozulması halinde ise alt-vekil Ali'ye karşı davanızı kaldığı yerden takip edersiniz.Böyle bir durumda taşınmaz Maliki Ahmet'e karşı açmış olduğunuz davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilecektir.
5-Hukuki uyuşmazlığın temelini oluşturan aracılık (simsarlık) sözleşmesinde alt vekil (dolaylı temsilci) Ali'nin imzası bulunmasına rağmen yerel mahkeme müvekkiliniz-emlakçının Ali'nin alt vekil sıfatıyla hareket ettiğini,müvekkilinizin gayrimenkul satış sözleşmesi kurulmasına yönelik hazırlık işlemlerinden (taşınmazın görülmesi,alıcı-taliplilere gösterilmesi,gezdirilmesi,talipli-alıcılar ile alt vekilin biraraya getirilmesi,pazarlık görüşmelerinde müvekkilinizin bulunması,alt vekil Ali'nin elinde bulundurduğu vekaletnameyi bilmesi,aracılık konusu taşınmazın tapu kayıtlarını incelemesi sonucunda taşınmazın mülkiyetinin vekil-eden Ahmet' e ait olduğunu görmesi gibi) başlayarak taşınmaza ilişkin tapuda resmi satış sözleşmesinin kurulması aşamasına kadar olan devrede açıkça bildiğini veya bilmesi gerektiğinden hareketle alt vekil-Ali' ye
karşı açmış olduğunuz alacak davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle
reddine karar verdiğini belirtmişsiniz ki sözleşme içeriğini ve dosya kapsamını bilmemekle beraber yerel mahkemenin doğru karar verdiği düşüncesindeyim.
Önünüze gelen hukuki uyuşmazlıklarda husumet yönünden tereddüte düştüğünüz durumlarda ilgili olan herkezi davalı göstermenizi tavsiye ederim.
Çünkü mahkemenin davayı davalılardan biri yönünden husumet noktasından reddetmesi halinde AAÜT gereğince müvekkiliniz aleyhinde dava değeri ne olursa olsun maktu(1.320) vekalet ücretine karar verileceğini,ancak müvekkilinizinde davasının zaman kaybı olmadan sonuçlanacağını ve kısa zamanda alacağına kavuşacağını belirtmek isterim. Saygılarımla.Av.Şükrü Söğüt