Mesajı Okuyun
Old 29-04-2013, 12:19   #3
Rüzgâr1201

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/5185

K. 2010/17878

T. 6.7.2010

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı Neşe Özkal vekili tarafından protokole dayalı olarak 1.9.2009 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu Atateks Dış Tic. A.Ş. ne örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilinin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile, borca kısmen itiraz ettiği ve itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleşmesi üzerine, kesinleşen alacak yönünden takibe devam edilerek borçlunun üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczi için İ.İ.K. nun 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği anlaşılmıştır.

Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/160 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında 22.5.2009 tarihinde borçlu şirketin hak ve alacakları üzerine haciz ihbarnamesi gönderilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine, icra müdürlüğünce anılan tedbir kararı sebebiyle haciz ihbarlarının fekki yönünde işlem tesis edildiği görülmüştür.

İ.İ.K. nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206 ncı maddenin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas sebebiyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İ.İ.K. nun 206. maddenin 1. sırasındaki alacaklardandır.

Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresi içinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılması yasa koyucunun amacı ile bağdaşmayacaktır.

Somut olayda, borçlu tarafından inkar edilmeyen, bir diğer ifade ile borca kısmen itiraz edilmesi sebebiyle kabul edilen takip dayanağı protokole göre, takibe konu alacak işçi alacağı olup, 24.4.2009 tarihinde tahakkuk etmiştir. Bu durumda takip konusu alacak İ.İ.K. nun 206. maddenin 1. sırasındaki alacaklardan olduğundan. İ.İ.K. nun 179/b-son maddesi uyarınca iflasın ertelenmesi süresi içinde haciz yoluyla takibi mümkün olmakla, bu davada verilen tedbir kararı takibi etkilemez. Bir an için mahkemenin gerekçesinde olduğu gibi, protokolde tarih bulunmaması sebebiyle alacağın tedbir kararından sonra tahakkuk ettiği düşünülse bile, bu halde dahi yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere durum değişmeyecektir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 6.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


umarım yararlı olur iyi çalışmalar diliyorum.