Suçlu askere de zorunlu avukat verilecekZorunlu avukatlık uygulamasından, görevi sırasında işlediği suçlardan dolayı askerî mahkemelerde yargılanan askerler de faydalanmaya başladı.
353 sayılı Askerî Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usul Kanunu'nda yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) sivillerin yargılamasında geçerli olan hükümler askerî yargıda da geçerli hale geldi. Hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan başlayan suçlardan yargılanan asker kişiler için savcılık ve mahkeme sorgularında avukat bulundurulması zorunlu hale getirildi. Bu çerçevede, haklarında askerî savcılık tarafından soruşturma başlatılan zanlılar, barodan ücretsiz avukat istiyor. Askerî savcılıklar, soruşturma sırasında baroyu arayarak avukat talebinde bulunuyor. Devlet, CMK hükümlerine göre barolar kanalıyla zorunlu olarak avukat atıyor.
Ankara Barosu CMK Kurulu Başkanı Avukat Sami Kahraman, Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri Askerî savcılıklarının barodan avukat talep ettiğini söylüyor. Askeri yargıdaki değişikliğin 5 Ekim 2006'dan itibaren yürürlüğe girdiğini anlatan Kahraman, "Subay ya da er fark etmiyor. Avukat tutamayan ve CMK'daki koşullara uyuyorsa bütün askerî kişilere zorunlu müdafi gönderiyoruz." diye konuştu. Kahraman, zorunlu avukatlıktan hem zanlıların hem de askeri hakim ve savcıların memnun olduğunu belirtiyor. Askerî yargıdaki değişikliğin henüz yürürlüğe girmediği dönemde Genelkurmay Askerî Savcılığı, Oğulbey Özel Kuvvetler Komutanlığı inşaatındaki yolsuzluk soruşturması zanlılarını avukatları olmadan sorgulamıştı. Hakkında dava açılan müteahhit Ali Osman Özmen'in avukatları, sorguya alınmamalarının uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, Ankara Barosu'na şikâyette bulunmuşlardı. Atabeyler Çetesi davasında ise ordudan ihraç edilen Yüzbaşı Murat Eren, astsubay Erkut Taş, askeri savcılığa ve sivil savcılığa farklı ifadeler vermişti. Eren ve Taş, sivil savcılıktaki ve nöbetçi mahkemedeki sorguları sırasında "Askerî savcılıktaki ifadelerimizi kabul etmiyoruz." demişlerdi.