Mesajı Okuyun
Old 21-04-2013, 11:28   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Konunun üzerinden uzun zaman geçmiş lakin -araştırma yapacaklar için- forumdaki birtakım yanlışların düzeltilmesi gerektiği saikiyle:

Alıntı:
Yazan avesrademr
Müteahhit ile arsa sahibi kat karşılığı inşaat yapılması hususunda noterde düzenlenmiş bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıyorlar. Arsa sahibi henüz tapuyu müteahhide devretmiş değil... müteahhit, kendi paylarından bir kaç bölümü A adında bir şirkete adi yazılı şekilde satıyor- ... A şirketi de bu gayrimenkulü bir başka B şirketine yine adi yazılı şekilde bir sözleşme ile satıyor. B şirketi de C'ye yine adi yazılı bir sözleşme ile satıyor...
1- Sorudaki tüm sözleşmeler geçerlidir; başka bir deyişle anlatılan somut duruma dair geçersiz sözleşmeden mütevellit sebepsiz zenginleşme değerlendirmesi yapılamaz:

a- Müteahhit ile arsa sahibi arasındaki KKİS noterde düzenleme şeklinde akdedilmekle;
b- Yargıtay'ın kabulü; müteahhidin, KKİS'ndeki edimlerini ifası ile arsa sahibine karşı kişisel hak kazandığı (arsa sahibinden, KKİS'nde kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu isteme hakkı) ve bu hakkın, kişisel hak olması sebebiyle; 3.kişilere devrinin de “alacağın temliki” hükmünde olduğu yönündedir*. Böylece müteahhit ile A; A ile B ve B ile C arasındaki sözleşme BK m.163/TBK m.184 gereği tahriri/yazılı şekilde akdedilmekle; geçerlidir.

Alıntı:
Yazan avesrademr
... İnşaat tamamlanıyor, ama arsa sahibi tapuda ferağ işlemini gerçekleştirmeye yanaşmıyor, bir kaç boru eksik döşendi gibi beyanlarla. Müteahhit, arsa sahibine dava açıyor. Dava halihazırda devam ediyor. Bu davaya gayrimenkulde ikamet eden C müdahil olabilir mi? ...

2- Boruların eksik döşenmesi v.b. hususlar var ise eksik işler söz konusu olmakla inşaat tamamlanmamış demektir. Müteahhit ile arsa sahibi arasındaki davada mahkeme, bilirkişi vasıtasıyla inşaat seviyesini belirler.
(Bu aşama sonrası birçok ihtimal ortaya çıkar; değerlendirme yapabilmek için sözleşme ve somut durumu bilmemiz gerekir.).

3- C, davaya müdahil olabilir veya C, halefi olduğu müteahhidin inşaatı bitirdiği (KKİS'ndeki edimini ifa ettiği) inancında ise; müteahhitle arsa sahibine karşı tapu iptal ve tescil davası da açabilir. Tapu iptal-tescil davası ikame edilirse mahkeme, müteahhidin arsa sahibine ikame ettiği davayı bekler ve o davaya göre karar ittihaz eder.

* Yargıtay'ın bu değerlendirmesi birçok yönden eleştiriye açıktır. Fakat halihazırdaki uygulama budur.

P.S: KKİS konusu, meyvedir; somut duruma göre bazen elma olur, bazen armut, bazen ayva ... v.s. ... Hukuki deyişiyle; her olay, kendi şartları içinde değerlendirilir.

Saygılar...