Mesajı Okuyun
Old 19-04-2013, 16:28   #21
Av. Ümit

 
Varsayılan

Sayın Özbay ve Sayın Davutoğlu, yayınladığınız mesaj için teşekkür ederim. Açıkçası bu güne kadar aksine pek çok karar okudum ancak ilk kez (2005 tarihli bir karar hariç) kefilin GKS deki, (doğmuş ve doğacak tüm borçlarına) ibaresine rağmen asıl borçlunun başka bir kredi sözleşmesinden sorumlu olmayacağına dair karar gördüm.
Sayın Davutoğlu, 'GKS'lerde matbu olarak yer alan kredi alanın doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak ... TL'ye kadar kefilim' maddelerine dayandırmaktadırlar. Ne var ki, bu madde hukuken geçersizdir' görüşünü destekleyen bir karar eklerseniz çok memnun olurum. 1991/7229 E. Sayılı karar biraz eski ve kefalet limitinin miktar olarak belirlenmemiş olması ile ilgili.

Sayın Özbay'ın Yayınladığı kararda yer alan 'dâvacıyı imzası bulunmayan sözleşmeler nedeniyle sorumluluk altına sokacak biçimde yorumlanamaz' ibaresi dikkat çekici. Yayınladığınız kararda, Daha sonra kullandırılan krediye ait sözleşme de tüketici kredisi sözleşmesi yerine GKS olsaydı ve kefilin bu sözleşmede imzası bulunmasaydı acaba sonuç değişirmiydi? Bu yönde bir karar varsa yayınlamanızı rica ediyorum. Esasen bankalar kullandırılan kredinin türü ne olursa olsun (ferdi veya ticari) müşterilerine GKS imzalatmaktadır.

Konu ile ilgili devam eden bir davamızda Hukuk Fakültesi öğretim görevlileri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, sonraki tarihte imzalanan GKS'de imzası bulunmayan davacı müvekkilin, üç yıl önce imzalanan ve süresinde tamamı ödenen krediye ait GKS'deki doğmuş ve doğacak tüm borçlarına kefil olunduğu ibaresi nedeniyle sorumlu olacağıyönünde görüş belirtilmiştir. Bankanın kefaletten vazgeçtiğine dair bir kabul olmadan önceki tarihli sözleşmeden kaynaklanan kefaletin devam edeceği, asıl borçlunun başka sözleşmelerden dolayı bankaya karşı borçlandığı veya borçlanacağı tutarları kefalet limiti dahilinde ödemeyi taahhüt ettiğinden ve bu geçerli bir taahhüt olduğundan kefilin kefaletinin devam ettiği sonucuna varılmıştır.
Biz kısaca, ilk kullandırılan kredinin taşıt kredisi olması ve cari hesap açılmamış olması nedeniyle, kredinin belirli bir vedede ödenmesi ile kredi ilişkisinin sona ereceğini, daha sonra imzalanan ve müvekkilin imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesi ile açılan kredi cari hesabından kullanılan kredilerden sorumlu tutulamayacağını iddia etmiştik.
Konuya ilişkin görüşünüzü ve varsa Yargıtay kararlarını paylaşırsanız memnun olurum.