Mesajı Okuyun
Old 19-04-2013, 02:27   #2
Cruise

 
Varsayılan

Sayın asg,
Sizin dediğiniz gibi bir hata yapılmış ise sehven yapıldığında bahisle itiraz etmeniz mümkün. Mahkeme bu durumu değerlendirecektir.
Ancak mahkemelere bu konularda pek güven olmadığını tecrübelerimle öğrendiğim için siz yine de açık bir şekilde durumu anlatıp yeniden bir bilirkişi incelemesi yapılmasını hatta heyet halinde inceleme yapılmasını istemeniz yararınıza olacaktır diye düşünüyorum.
Tabi bir de hatırlatmakta fayda olduğunu düşündüğüm aşağıdaki bilgiyi eklemek istiyorum.

Alıntı:
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU
6100, 12.01.2011 (RG., 04.02.2011, 27836)

Bilirkişinin ceza hukuku bakımından durumu
MADDE 284- (1) Bilirkişi, Türk Ceza Kanunu anlamında kamu görevlisidir.

Bilirkişinin hukuki sorumluluğu
MADDE 285- (1) Bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı raporun, mahkemece hükme esas alınması sebebiyle zarar görmüş olanlar, bu zararın tazmini için Devlete karşı tazminat davası açabilirler.
(2) Devlet, ödediği tazminat için sorumlu bilirkişiye rücu eder.

Kasten gerçeğe aykırı görüş bildiren bilirkişi, TCK.m.276/1 uyarınca “gerçeğe aykırı bilirkişilik” suçunu işlemiş sayılır ve 1-3 yıl arası hapis ile cezalandırılır. İdarî Yargılama Usulü Kanunu da, bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesini, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul etmektedir (m.53/1-d)

Gerçeğe aykırı görüş bildirme suçu, adliyeye karşı işlenebilen suçlardan olup, doğru olmayanı doğru imiş gibi göstermek veya doğru olanı saptırmak olarak anlaşılmalıdır . Ceza verilebilmesi için, bilirkişi görüşünün hükme etkili olması da gerekli değildir, sadece gerçek dışı görüş bildirmiş olmak yeterlidir.
Gerçek dışı görüş bildirme suçu için, bilirkişinin kasıtla hareket etmiş olması, sonuçlarını bilerek ve isteyerek gerçek dışı rapor vermiş olması şarttır. Dikkatsizlik ve ihmal ile ortaya çıkan gerçek dışılık suç sayılmamalıdır .

Geniş bilgi için: Yahya DERYAL, Türk Hukukunda Bilirkişilik, 3. Baskı, Ankara 2010, s.412 vd.

Kolay gelsin...