Mesajı Okuyun
Old 18-04-2013, 14:04   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Tüm meslektaşlara selamlar;

Müvekkile karşı alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldı. Bizde buna karşı menfi tespit davası açtık ve davamız kısmi kabulle sonuçlandı ve reddedilen kısım için takibin devamına hükmedildi. Takibin iptal edilen kısmı için tarafımız lehine vekalet ücretine karar verildi.

Sorum şöyle; burada tarafımız lehine hükmedilen vekalet ücretinin icraya konulması için kararın kesinleşmesi gerekir mi?

Aslında ben kesinleşmesi gerekmediğini düşünüyorum. Zira her ne kadar takip taşınmazın aynına ilişkin olan ipotekle ilgili olsa da davanın aslı borcun muaccel olmamasıydı. Yani ipotek hakkının varlığına ilişkin bir dava değildi davamız. Ancak yine de emin olamadım. Her ne kadar doğru bulmasam da yargıtay kararları sunulabilirse çok memenun olurum.

Davanın "taşınmazı aynıyla" alakası olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. Menfi tespit davası kabulle sonuçlandığında eda hükmü içermeyen bir karar verilir. Bu nedenle de kesinleşmesi gerekir. Asıl davanın kesinleşmesi gerektiği durumlarda fer'i alacaklar da bu kurala tabidir.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=75316