Mesajı Okuyun
Old 11-04-2013, 09:25   #4
üye7160

 
Varsayılan

HUKUK YAZMIŞSINIZ AMA CEZA DAİRESİ KARARIDIR.


T.C. YARGITAY

11.Ceza Dairesi
Esas: 2005/1054
Karar: 2006/1497
Karar Tarihi: 16.02.2006


TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI - MEVCUT POLİÇEDE KAZANÇ KAYBINA İLİŞKİN TEMİNAT VERİLMEMİŞ OLDUĞU - ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISININ ANCAK KAZAYA UĞRAYAN ARAÇTAKİ GERÇEK ZARARLARDAN SORUMLU OLDUĞU

ÖZET: Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut poliçede kazanç kaybına ilişkin teminat verilmemiş olduğu gibi, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ancak kazaya uğrayan araçtaki gerçek zararlardan sorumlu olup, bunun dışında kalan ve üçüncü şahsa ait aracın çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybından sorumlu değildir. Buna göre; mahkemece davacıya ait araçta oluşan ve gerçek zarar kapsamı dışında kalan kazanç kaybına yönelik istemin davalı sigorta şirketi açısından reddine karar verilmesi gerekir.

(2918 S. K. m. 96)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada Bursa Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.09.2004 tarih ve 2003/909 - 2004/443 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta şirketi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi P. Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalılardan mülkiyeti Özen Kum Çakıl San. Ltd.Şti. ne ait, işleteni İ. H. olarak belirlenen, E. A.'ın kullandığı ve T. Nippon Sigorta A.Ş.ne sigortalı aracın tamamen kusurlu olarak park halinde bulunan müvekkiline ait ticari araca çarparak sürüklemek suretiyle hasarlanmasına neden olduğunu, araçta meydana gelen maddi hasar, işgücü kaybı ve değer kaybıyla ilgili olarak oluşan zararın 2.990.000.000.-TL olduğunu, tespit gideri olarak da 140.000.000.-TL harcama yapıldığını ileri sürerek toplam 3.130.000.000.-TL tazminatın fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Özen Kum Çakıl San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, kazanın meydana geldiği tarihte müvekkili şirketin kazaya neden olan aracın sahibi olmadığını, bu itibarla sorumluluğu bulunmadığını savunarak müvekkili şirket yönünden davanın husumet nedeni ile reddini istemiştir.

Davalı İ. H. vekili, kazada müvekkiline ait aracın tamamen kusurlu olduğunu kabul ettiklerini ancak hasar bedelini kabul etmediklerini bildirmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, poliçede öngörülen teminat limitlerinin ancak sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunması halinde ödenebileceğini, mevcut hasar ve kusur durumuna göre müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesi halinde dahi davacının iş gücü kaybı, değer kaybı ve tespit masraflarına ilişkin istemlerinin poliçe teminatı dışında kaldığını savunmuştur.

Davalı E. A., davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Özen Kum Çakıl San. Ltd. Şti. ne yönelik davanın vazgeçme nedeniyle reddine; diğer davalılar yönünden ise meydana gelen kazada davalı sürücü E. A.'ın tamamen kusurlu bulunduğu, davacıya ait araçta toplam 2.995.835.000.-TL hasar oluştuğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 2.990.000.000.-TL maddi tazminatın diğer davalılardan faiziyle tahsiline, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, tespit masraflarının yargılama gideri olarak talep edilebilecek olup, müddeabih miktarına ilave edilemeyeceğinden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı sigorta şirketi vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve sigortalı aracın karayolunda kullanılmaya hazır halde hatta kullanıldığı sırada kazanın meydana gelmesine göre aracın işletilme halinde bulunduğunun anlaşılmasına ayrıca değer kaybı zararının zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı kapsamında olmasına göre de mümeyyiz davalı sigorta vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı taraf, araçta meydana gelen hasar bedeli ile aracın tamirde olduğu süredeki kazanç kaybını talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut poliçede kazanç kaybına ilişkin teminat verilmemiş olduğu gibi, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ancak kazaya uğrayan araçtaki gerçek zararlardan sorumlu olup, bunun dışında kalan ve üçüncü şahsa ait aracın çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybından sorumlu değildir. Buna göre; mahkemece davacıya ait araçta oluşan ve gerçek zarar kapsamı dışında kalan kazanç kaybına yönelik istemin davalı sigorta şirketi açısından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu kalem zarardan mümeyyiz davalı sigorta şirketinin de sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle anılan davalı yararına bozulması gerekmiştir.

3- Öte yandan, 2918 sayılı KTK.nun 96 ncı maddesine göre zarar görenlerin tazminat alacakları sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yönetebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur. Davalı sigorta vekili temyiz itirazında davaya konu kazada birden çok kişinin zarara uğradığını bu nedenle KTK.nun 96 ncı maddesinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Kaza tutanağı incelendiğinde sigortalı aracın davacıya ait araçtan başka Senor Cafe'ye ait sundurma ile Nazlı 69 Apartmanı'na ait bahçe duvarına da çarptığının ve bu yerlerde hasara yol açtığının anlaşılmasına göre bu durumda mahkemece yapılacak iş, iki yıllık zamanaşımı süresi içinde kazada zarar gören diğer kimselerce hasarlarının tazminine yönelik olarak mümeyyiz davalı sigorta şirketine yapılan bir başvuru bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması suretiyle davacının zararının mümeyyiz davalı sigorta şirketi açısından garameten karşılanması şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, eğer başvuru mevcutsa poliçede yazılı kaza başına maddi zarar teminatının tüm talepleri karşılamaya yetip yetmediği araştırılmalı, yetmediği takdirde KTK.nun 96 ncı maddesi gereğince yapılacak hesaplamaya göre davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun tayini gerekirken yazılı şekilde tüm poliçe limiti ile sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmediğinden, kararın bu nedenle de mümeyyiz davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı sigorta şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle anılan davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)