Mesajı Okuyun
Old 10-04-2013, 15:26   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aylinn
ilginiz için teşekkürler ancak bu tartışmalar benim sorunumu karşılamıyor şöyle ki benim olayımda karşı tarafın avukatı temyiz süresini uzatmak için böyle bir yol bulmuş hakimle görüştüm hakimde istifanın davalılara tebliğ edileceğini davalılar açısından temyiz süresinin ancak böyle başlayacağını söylüyor ancak bu yanlış çünkü usulüne uygun tebliğ yaptık zaten istifa iç ilişkiye ilişkin bir durum temyiz süresini yeniden başlatmak benim mantığıma uymuyor olayla birebir uyuşan yargıtay kararı bulamazsam maalesef hakim bey kararımı kesinleştirmeyecek

Yargıtay kararlarının, harfi harfine aynı olaya uygulanması mümkün değildir. Mühim olan, Yargıtay'ın benzer olaylardaki kökleşmiş görüşüdür. Ben verdiğim linkteki 5 no.lu mesajımda aşağıdaki kararı aktarmışım; soruyu soran Sayın Tekin, benim sunduğum kararla birlikte bir karar sunarak(aynı linkte o da var), "kesinleşmeyi" yaptırabildiğini bildirmiş. Sunduğum kararı tekrar incelerseniz, sizin olayınıza uymaktadır.

Kararda ve uygulamada aranılan husus:

Ödeme emri/Mahkeme kararı davayı takip eden vekile tebliğ edildiği tarihten itibaren tüm süreler işlemeye başlamaktadır. Bu itiraz süresi olabilir, temyiz süresi olabilir. Tebligatı alan vekil, itiraz/temyiz süresi içinde müvekkilinden bir yazılı "muvafakat" "ibraname" "temyizden/itirazdan feragat" vb. gibi belge almadıkça, süresi içinde gereğini yapmak zorundadır. Aksi takdirde disiplin suçu ve görevi suistimal suçu işlemiş olacaktır. Çünkü yasa gereği, istifanın müvekkiline mahkeme vasıtasıyla tebliğinden itibaren 14 gün daha vekillik görevi devam edecektir. Noter marifetiyle istifa etmişse yine mahkemeye bildirecek, mahkeme bu defa karşı tarafa da durumu bildirecektir. Aksi takdirde karşı taraf tebligatları yine bu vekile çıkaracaktır.Bu husus kararda şöyle belirtilmiştir:

Alıntı:
- Bir tarafın vekilini azletmesi halinde bu istifa veya azil mahkemeye ulaşıp karşı tarafa bildirilmedikçe karşı taraf için hüküm ifade etmez, sonuç doğurmaz. Bu nedenle vekilini azleden asil, icra dosyasına azli bildirilinceye kadar tebligat azledilmiş olan vekile yapılır ve bu tebligat ile süreler işlemeye başlar

Diğer kararda da, vekilin vekillikten çekildikten sonra, asile bu çekilmenin tebliğ edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Alıntı:
Avukatlık Yasasının 41. maddesi hükmünce; vekilin, vekaletten çekilmesini bildirmesi halinde vekil edene, çekilmenin açık bir biçimde masrafı vekile ait olmak üzere mahkemece tebliği gerekir. Vekil edene, vekilinin çekildiğine dair dilekçesi tebliğ edilmedikçe de vekalet devam eder. Ve bu durumda, tüm tebliğlerin vekile yapılması zorunludur ( 7201 s. K. m. 11 ).