Sayın av.araf,

çocukla görüşüp görüşemiyeceğiniz hakkında mahkeme veya kurum ne gibi bir karar verir bilemiyeceğim. Sonuçta çocukla görüşmeniz gerçekleşebilir ya da gerçekleşmez. Bu konu üzerinde fikir yürütmek bir nevi zar atmaktır, uygulamadaki değişik çözümleri göz ününde bulundurduğumuzda.

Ben olayın, sizin sorularınızın ve genel olarak sorgulamanın, şimdiye kadar en azından beş altı sefer olayı anlatmak zorunda bırakılmış çocuk üzerinde, bırakacağı etkiye değinmek istiyorum.

1. Çocuk olayı her anlatışında başından geçenleri yeniden yaşar ve psikolojik olarak baskı altında kalır,

2. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda, çocuğun uzman bir psikolog tarafından dinlenmesi çocuğun yararınadır,

3. çocuğun ailenin tutmuş olduğu bir avukat tarafından dinlenmesi konusunda da 'çocuğun yüksek menfaati' olarak adlandırılan ve dillerden düşmeyen durum göz önünde bulundurulmalıdır,

4. Ben Sizi sadece THS'den tanıyorum. Bu sebeten çocuğu çocuk psikolojisine uygun olarak dinleyip sorgulamak konusundaki ehliyetiniz konusunda bir yargıda bulunamıyacağım. Ama genel olarak bir avukatın bir psikologta bulunacak ehliyete sahip olmadığı düşüncesindeyim.

5. Çocuğa soru sorulurken çocuğun, özellikle cinsel istismara uğramış bir çocuğun hangi etkenlerin tesirinde olduğunun ve cevaplarının belirli durumlarda gerçekle örtüşemiyeceğinin bilincinde olmak ve buna göre davranmak ve verilen cevapları ona göre değerlendirmek gerekir,

6. Çocuklar belirli durumlarda gerçekle fanteziyi birbirinden ayıramaz,

7. Başlangıçta velayet anneye verilmemiştir. Velayet kendisine verilen ve çocuğu korumakla görevli olan baba bu görevini yerine getirememiştir. Bu sebebten de çocuk yuvaya yerleştirilmiştir. Sonuç olarak, velayet olaydan sonra anneye verilmiş olsa bile, aile çocuğu koruyamamıştır.

8. Siz velayet kendisine sonradan verilmiş olan anne tarafından görevlendirilmiş olsanız bile, belirli durumlarda aile ile çocuğun menfaatinin çatışabileceği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, eninde sonunda annenin görevlendirdiği bir avukatsınız. Çocuğun menfaatinin annenin menfaati ile çatışabileceğinin göz önünde bulundurularak çocuğa bir kayyım atanması doğru olur.

Saygılarımla