Mesajı Okuyun
Old 24-03-2013, 21:09   #1
advokat34

 
Varsayılan Kadastro Kanunundaki Hak Düşürücü Sürenin Kapsamı ve İstisnaları

Herkese merhaba.Görüşlerinize başvurma ihtiyacı duyduğum konu özetle şöyledir; müvekkil babasından tarlalarının bir parselini satın alıyor. Ancak henüz tapuyu almadan(bir yıl kadar sonra)baba ölüyor. Yine bir yıl sonra da kadastro geçiyor ve müvekkilin hiç haberi olmadığı için, taşınmaz eski malik babası adına tespit görüp kesinleşiyor. Müvekkilin kardeşlerinin, bugüne kadar herhangi bir itirazı olmadığı halde, (tabi aradaki güven meselesinden işin buralara varacağını düşünemeyen ve hakdüşürücü süreyi bilmeyen müvekkilin herhangi bir girişimi olmamış), yıllar sonra veraset halindeki tüm taşınmazlar için açmış oldukları Ortaklığın Giderilmesi Davasına bu parseli de dahil etmişlerdir. Halbuki tam olarak 20 yıldır bu parsel müvekkilin zilyetliğindedir ve kıraç olan tarlaya müvekkil yıllar önce kuyu vurdurmak suretiyle sulu hale getirmiştir.
Açılmış olan Ortaklığın Giderilmesi davasında müvekkilin itirazı üzerine mahkemenin vermiş olduğu sürede Mülkiyetin Tespiti ile sözkonusu parselin kendi adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme 3402 sayılı kadastro kanununun 12. maddesine göre 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davayı reddetmiştir.
Taşınmazın bunca uzun zamandan beri zilyetliğinde olmasının bir önemi yok mudur?
Mirasçılar arasında geçen böyle bir durum, kadastro kanunundaki hakdüşürücü sürenin kapsamına girer mi?
Müvekkil kararı temyiz etmeyi düşünmektedir. Bu konudaki görüş ve deneyimlerinizi paylaşmanızı rica ederiz.