Mesajı Okuyun
Old 21-02-2007, 22:15   #69
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr.CEM KARACAOĞLU
Sn.Katılımcılar,

Eğer bir cinsin tek başına çocuk (yavru) sahibi olması yaratanın hedefi olsaydı, insanı da diğer cinsiyetsiz canlılar gibi yaratırdı diyeceğim. Biliyorum, bazıları beni tutucu olarak nitelendirebilir. Olsun, keyifleri bilir. Üreme, bizim türümüz için çift cinsiyetli tasarlanmıştır, ve elbette bunun bir gerekçesi ve bunda bir hayır vardır. 25 i hekimlikte geçen 50 yıla yakın yaşam deneyimim, neleri bilemeyeceğimiz konusunda bana epey ders verdi; birşeyin yapılabilir olmasının onun yapılmasında hiçbir sakınca bulunmadığını göstermeyeceğini de.

Sn.Kayar' ın sperm bankalarını kendi görüşüne göre tanımladığı son cümlesine dikkatiniz çekmek isterim: 'eşinin spermlerinin gebeliği sağlayamadığı, veya kadının bir erkekle birlikte olmadan çocuk sahibi olmak istediği durumlarda başvurulan merkezler'.

Sperm bankaları bunun için kurulmamıştır; bu yanlış bir bilgi. Sperm bankaları, adı üstünde, birer banka olarak kurulmuştur. Yani, hesap açarsınız, sonra o hesaptan YATIRDIĞINIZI çekersiniz. Birşey yatırmadıysanız, çekmeniz de mümkün değildir. Buna gerek duyulan yüzlerce durum vardır, birisi de radyoterapi. Sn.Kayar' ın tanımı, bunların dışına taşmaktadır. Herşeyin paraya tahvil edildiği yerlerde bu tür sapkın kullanımlara cevaz verilmiş olması, sperm bankalarının bu iş için tasarlandığını göstermez. Kaldı ki; bu bankaların başka ülkelerde şu ya da bu amaçla kullanılıyor olması, bizim de bunu hoşgörüyle karşılamamız ve kabul etmemiz için bir gerekçe olamaz.

Sn.Kayar' ın tanımında yer alan bu sapkın kullanımlardan ikinciye dikkatinizi çekerim: kadının bir erkekle birlikte olmadan çocuk sahibi olmak istediği durumlar.

Bu konuya daha önce de değinmiştim. Bir cinsiyete mensup insanın, kadın olsun, erkek olsun, diğer cinsle birarada olmaksızın çocuk sahibi olmak istemesi, tedavi edilmesi gereken bir HASTALIKTIR. Eğer tedavi edilemiyorsa, çocuk sahibi olmasına izin verilemez, çünkü o şahıs çocuk sahibi olmaya uygun değildir. Doğacak çocuk ister kendi cinsiyetinden olsun, ister karşı cinsiyetten. Dolayısıyla, sperm bankalarının bu biçimde kullanılmalarına da izin verilemez.

Her ne kadar TC nde yok iseler de, yarın öbürgün kurulacaklar, bundan kaçış yok. Böyle sapkın eğilimler içim kullanıma izin vermek, o çocukların yaşdaşları ve toplumla ilişkilerinde ortaya çıkacak sakatlıklara çanak tutmak olur; ki bu büyük bir hatadır.

Çocuklar, ana ve babaya ihtiyaç duyar, ve hangi cinsten olurlarsa olsunlar, karşı cinsle toplumun kabul edeceği biçimde sağlıklı ilişki kurma becerisini kazanmaları gerekir. Sakat yollarla edinilmiş ve annesinin psikolojisi nedeniyle babadan yoksun bir çocuğun sağlıklı bir ilişki becerisi kazanması ise mümkün değildir.

Elbette bunun karşı savı olarak bazıları şunu diyecektir: aynı kadınlar bir seferlik ilişki ile istediklerini elde edemezler mi? Evet, düşük olasılıkla olsa bile, elbette; ama hiç olmazsa onlar bir kere de olsa karşı cinsle bir ilişki kurmayı başarmışlardır. Bu büyük olasılıkla bir barajdır, onu geçmişlerdir. Benzer biçimde, babası ölen, kadını terkeden, anne dışında kimse tarafından bilinmeyen haller de elbette vardır; ama hepsinde anne, bir babanın varlığı ve çocuğun ortaya çıkması için bir birleşmenin gerektiği gerçeğinin farkındadır. Bunların hepsi 'İstersem bir tüpten çekilecek şırıngayla bu iş hallolur' dan çok farklı psikolojilerdir.

Karşı cinsle ilişki kuramayacak psikolojidekilerin çocuk sahibi olmalarına izin verilmesi yanlış ve sakıncalıdır. Çocuk ise, anne veya babanın malı değil, toplumun geleceğidir.

Eşin spermlerinin gebeliği sağlayamadığı hallerse bu konudan ayrı ele alınması gereken, ama yine de sperm bankalarını ilgilendirmeyen bir durumdur. Onlar için evlatlık, bakıcı aile, sperm konsantrasyonu arttırılmış yapay dölleme gibi mekanizmalar mevcuttur.

Bekar kadınlar elbette anne olabilir, fakat bunun için karşı cinsten birini bulabilmeli ve onunla en azından bir kez cinsel ilişki içeren, sağlıklı bir birliktelik kurabilmelidir. Bunu bile kuramayan birine nasıl çocuk emanet edilebilir?

Saygılarımla,


Sayın Hekimbaşı "şaka" yaptığınızı söyleyin lütfen. Bu ne bağnazlık? Bu ne hoşgörüsüzlük böyle? Ezberlerinizi yıkmayı başarabilseniz keşke. Saygılar.