Mesajı Okuyun
Old 22-03-2013, 17:51   #17
janveljan

 
Dikkat

Vekil ile iş sahibi arasında yazılı ücret sözleşmesi olmadığında uygulanacak olan AAÜT değil Avukatlık Kanunu 164. Maddesidir.

AAÜT icra takibinde gider olarak karşı tarafa yüklenen ve Avukatlık Kanunu gereği vekile ait olan %12 ve azalan oranlardaki avukatlık ücretini düzenler.
Taraflar arasında sözleşme yoksa vekil Avukatlık Kanunu gereği müvekkilinden % 10 ile % 20 arasında bir meblağı avukatlık ücreti olarak talep edebilir.

Dolayısıyla 3.200.TL lik bir takip çıkışı olan icra takibinde vekilin teorik olarak % 12 +%20 = 1.024.TL ücreti vekalete hak kazanması mümkündür.


Çoğu icra takibinde dosya kapak hesabı daha fazla olmasına karşın müvekkilin talebi üzerine nispeten az bir tahsilat sonucu dosyayı kapattığımız borçluyu ibra ettiğimiz oluyor.

Ağanın eli tutulmaz. Alacaklı ağalık yapacaksa kendi hakkından yapar. Yani bizim avukatlık ücretimiz aynı oranda azalmaz.

Tabi burada ağanın yazılı beyanını ve muvafakatını almak çok ama çok önemli.

Örneğin somut olayda alacaklı meslektaşımıza toplam 3.200.TL tahsil et ve dosyayı bu şekilde kapat şeklinde bir talimat ve yazılı beyan vermiş olsaydı,

Yapılan bu harici tahsilattan meslektaşımız 1.024. TL sını ücret olarak kendisine ayırdıktan sonra müvekkiline 2.176. TL sını göndermesi yeterli olacaktı.

Ve hatta ilk masrafı ve tahsil harcını kendisi karşılamışsa bunlarda gönderilecek meblağdan düşülebilir.

Ancak beyana göre meslektaşımız müvekkiline güvenmiş ve sözlü beyanı ile hareket edip, yazılı bir talimat/muvafakat almadan dosyayı kapatmış.

Şikâyet hiç para alınmadığından bahisle yapılmış. Öncelikle bu vekil tarafından 2.100.TL nin ödendiği ispat edilmelidir.
Ayrıca ceza yargılamasında her şeyin deli olma ilkesi gereği müvekkilin talimatı/muvafakatının da ispatı mümkün olabilir.

Ben somut olayda görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla.