Mesajı Okuyun
Old 21-03-2013, 16:08   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ml.kiyici
Sayın meslekdaşlarım inançlı işlem konusunda bir sorunla karşı karşıyayım,görüşlerinizi bekliyorum.
Olay;A ,B isimli şahısla -kendisinin arkadaşıdır- taşınmazını kredi alabilmesi için satış gibi gösteriyor ve rayiç bedelin oldukça altında bir bedelle resmen devrediyor. Kendisi oturmaya devam ediyor.
Aynı şekilde,aracını da ,şehirler arasında ticaret yapıldığı için herhangi bir kazada sahip olarak sorumlu olmamak için onuda noterden bir bedel göstererek devrediyor.
Ancak işler umdukları gibi gitmeyince ,arkadaşından taşınmazı ve aracı geri istiyor ve arkadaşı da hiçbir itirazsız buna uyarak her ikisini de arkadaşının nikahsız eşine devrediyor.
Sorun şurada başlıyor,inanılan kişi olan B'nin borçları nedeni ile icra takip yapan C isimli şahıs B'nin hiçbir mal varlığını bulamayınca ve aciz vesikası alınca ,TASARRUFUN İPTALİ davası açarak taşınmaz ve araç satışının iptali davası açıyor.
Bu davada davalı vekili olarak görüşlerinizi bekliyorum Şimdiden teşekkürler..

"İnançlı İşlem" olabilmesi için, banka kredisini de A'nın kullanması gerekirdi. Her ne kadar görünüşte krediyi B çekmişse de, ucuz finansman amacıyla A bu devri yapsaydı, inançlı işlem olurdu. Benzer bir davamız karar aşamasındadır.

Sizin olayınızda aleyhinize bir sürü olgu var. A'nın "kaza olursa ben sorumlu olmayayım" diyerek arabayı da aynı kişiye devretmesi, "mal kaçırma "olarak algılanacaktır. Çünkü, B niye kazadan sorumlu olacağını bile bile, arabayı devralsın ki.

Yine evin geri dönüşünün de A'nın üstüne olmaması, birlikte yaşadığı kişinin üstüne olması, baştan itibaren A'nın mallarını kaçırma peşinde olduğuna karinedir.