Mesajı Okuyun
Old 20-03-2013, 19:06   #9
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/1106
Karar: 2012/6469
Karar Tarihi: 21.05.2012


RÜCUEN TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI İLE İLLİYET BAĞININ BULUNUP BULUNMADIĞI - SİGORTALI ARAÇTAKİ İKİNCİ HASARIN HATALI TAMİR SEBEBİYLE OLUŞUP OLUŞMADIĞI - ZARARIN HANGİ DAVALININ KUSURLU DAVRANIŞI ÇIKTIĞI

ÖZET: Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davanın terditli olarak açıldığı ve olayın teknik incelemeyi gerektirdiği gözetilerek, zararın hangi davalının kusurlu davranışı sonucu meydana geldiği, başka bir ifadeyle sigortalı araçtaki ikinci hasarın hatalı tamir sebebiyle oluşup oluşmadığı, trafik kazası ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda İTÜ'nden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 1301) (6102 S. K. m. 1472) (818 S. K. m. 363) (YİBK. 17.01.1972 T. 1970/2 E. 1972/1 K.)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi. Gereği düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, K.....A.Ş. dışındaki davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, davalı K..... A.Ş.'nce tamir edilerek hasar bedelinin ödendiğini, % 50 kusur oranına isabet eden kısmın davalı sigortadan tahsil edildiğini, aracın gerektiği şekilde tamir edilmemesinden dolayı tekrar arızalandığını ve 8.084.00.-TL'nın sigortalıya ödendiğini belirterek, bu meblağın faiziyle birlikte davalı K.....A.Ş.'nden tahsiline, zarardan bu davalının kusurunun bulunmadığının tespiti halinde ise % 50 kusura isabet 4.042.00.-TL'nın faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı K.....A.Ş. vekili, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuştur.

Davalılar V.... A.Ş. ve Meryem vekili ile davalı sigorta şirketi vekili, tamiratın gereği gibi yapılmamasından kaynaklanan zarardan sorumlu olmadıklarını bildirerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, ekspertiz raporu ile dava tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalı K.....A.Ş. hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, zarar ile diğer davalılar arasında illiyet bağı bulunmadığından, bu davalılar aleyhindeki davanın ise esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dava, TTK.'nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Yargıtay’ın 17.01.1972 gün ve 1970/2 Esas, 1972/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda, bu tür rücu davalarında sigortacının tabi olduğu zamanaşımının, sigorta ettirenin aynı zarar sorumlusu aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabi ve aynı tarihte başlayacağı kabul edilmiştir. Dolayısıyla sigortacı, sigorta ettiren bakımından işlemeye başlayan zamanaşımı süresinden geriye kalan süre içinde rücu davasını açmak durumunda olup, ekspertiz raporu veya sigortalısına yaptığı ödeme ile zamanaşımı kesilmez ve kendisi için yeni baştan işlemeye başlamaz.

Somut olayda, davacıya kasko sigortalı aracın maliki (sigortalı) ile davalı K..... A.Ş. arasında aracın tamirine yönelik eser sözleşmesi yapılmış olup, BK'nun 363. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir.

Davacı işbu davasını TTK'nun 1301. maddesinde düzenlenen halefiyet hakkına dayanarak açtığına göre, dava dışı sigortalının davalı K.....A.Ş.'ne karşı ileri sürebileceği tüm haklarına halef bulunduğundan, davacı yönünden de zamanaşımı beş yıl olup, tamir tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece, davalı K.....A.Ş.'nin yerinde olmayan zamanaşımı definin reddi ile bu davalı yönünden işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2- Davacı vekili dava dilekçesinde, öncelikle, 8.084.00.-TL'nın aracın gerektiği şekilde tamir edilmemesinden dolayı sorumluluğu bulunan davalı K.....A.Ş.'nden tahsiline, yargılama sonucunda zararın bu davalının kusurundan kaynaklanmadığı sabit olduğu takdirde, % 50 kusur oranına isabet eden 4.042.00.-TL'nın diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

O halde mahkemece, davanın terditli olarak açıldığı ve olayın teknik incelemeyi gerektirdiği gözetilerek, zararın hangi davalının kusurlu davranışı sonucu meydana geldiği, başka bir ifadeyle sigortalı araçtaki ikinci hasarın hatalı tamir sebebiyle oluşup oluşmadığı, 04.11.2009 tarihli trafik kazası ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda İTÜ'nden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.

Sonuç: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı