Mesajı Okuyun
Old 19-03-2013, 16:44   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.kumru,
Alıntı:
Yazan av.kumru
aracı daha fazla bir fiyata satmak için km düşürülmesi ,aracın satımı ve bu yolla karşı tarafı zarara uğratmak dolandırıcılık kapsamına girer mi?...
Dolandırıcılık 5237 S.K.'un 157. maddesinde: "Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağla"mak şeklinde tanımlanmış ve olaya oto galericiler açısından bakıldığında: aynı Kanunun 158. maddesinde: "Dolandırıcılık suçunun;
...i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,...işlenmesi hali" nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiştir.

Lakin 765 S.K. zamanında Yargıtay'ın verdiği aşağıdaki kararı da inceleyip somut durumunuzu değerlendirmenizi tavsiye ederim:

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28.01.2004 T., Esas: 2002/12983, Karar: 2004/219: "Dolandırıcılık suçundan sanıklar M____ G____ ve N____ K____'nın yapılan yargılamaları sonunda: TCK.nun 503/1 ve 522. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay hapis ve 541.666.666 lira ağır para cezasıyla mahkümiyetlerine, 250.000.000 lira maddi ve 250.000.000 lira manevi tazminata hükmedilmesine dair Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 8.11.2001 gün ve 2000/341 Esas, 2001/574 Karar sayılı hükmün süresi içerisinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar ve sanık N____ vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 5.11.2002 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kişiye kandırabilecek nitelikte hile ve desiselerle hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisi veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır.Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olma, "sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Desise ise maddi nitelikteki fiil ve hareketlerle mağduru hataya düşürmek için kullanılan aldatıcı vasıtalardır. Kullanılan hile ve desiseler ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hile ve desisenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Somut olayda; katılanın araba satın almak amacıyla piyasadan araştırma yaptıktan sonra sanık N____ K____'ya ait olup diğer sanık M____ G____'in oto galerisinde satışa çıkardığı aracı sağlam ve üzerinde gösterdiği şekilde kilometrede olduğu inancıyla satın aldığı, ancak kısa bir süre sonra araçla seyahat ederken otomobilin arıza yapması üzerine, Opel servisine götürdüğü, burada yapılan incelemede aracın satın alındığı sırada kilometresinden fazla kullanıldığı, kilometre göstergesi ile daha bir çok aksamının değiştirildiği, bu şekilde orijinalliğinin kaybolduğunun anlaşıldığı, sanıkların da suça konu aracın kaza sonucu tamir edildiğini bildikleri halde katılana sattıkları şeklinde gelişen olayda; sanıkların hile ve desise oluşturacak nitelikte yoğunlaşmış yalanları bulunmadığı gibi, otomobili satın almadan önce herhangi bir servis istasyonuna götürüp, orijinal olup olmadığını kontrol olanağına sahip olan katılanın denetleme istek ve imkanını da ortadan kaldırmadıkları, bu tablo içinde soyut yalan boyutunu aşmayan beyanlarla dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve uyuşmazlığın hukuki nitelik taşıdığı gözetilmeden beraatlerine yerine yazılı gerekçelerle mahkümiyetlerine karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi"

Saygılar...