Mesajı Okuyun
Old 28-02-2013, 16:40   #5
olgu

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/14151

K. 2010/8581

T. 14.6.2010

• HUKUKA VE AHLAKA AYKIRI OLARAK VERİLEN ŞEYİN İADESİ TALEBİ ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu Parayı da Geri İsteyemeyeceği )

• HAVA PARASI OLARAK VERİLEN BEDELİN İADESİ İSTEMİ ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu Parayı da Geri İsteyemeyeceği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu Parayı da Sebepsiz Zenginleşme Hükümleri Kapsamında Talep Edemeyeceği )

818/m. 65

ÖZET : İtirazın iptali davasında; hukuka ve ahlaka aykırı bir amaca ulaşmak için verilen şeyin iadesinin istenemez. Davalı-karşı davacı da asıl davada dava konusu edilen paranın siz konusu büfe için alınan hava parası olduğunu ve geri istenemeyeceğini savunmuş, diğer yandan da davacıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemiş olduğu bedelin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl davada sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle reddolunmuştur. Davalı-karşı davacı ödemiş olduğu bedelin hava parası olduğunu ileri sürerek karşı dava açtığına göre vermiş olduğu parayı davacıdan isteyemez. Öyle olunca Mahkemece karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan Mehmet ve vekili geldi, davacı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, Bileyciler sok. Eminönü/ İstanbul adresinde bulunan "Sebil Büfe" isimli büfenin %50 hissesinin adi ortağı olduğunu, büfeyi 24.06.2007 tarihine kadar işlettiğini bu tarihte ise davalı Mehmet'e hissesini protokol ile 60.000.-TL. bedel üzerinden sattığını, bedelin 20.000.-TL'sinin peşin olmak üzere kalan kısmın ise taksitle ödenmesinin kararlaştığını, davalı Mehmet'in Belediyede memur olduğu için hissenin eşi olan diğer davalı Suzan üzerine devredildiğini, davalıların 02.07.2007 tarihinde ödemeleri gereken 15.000.-TL'yi ödemediklerini, bu bedelin tahsili için takip başlattığını ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar cevap ve karşı dava dilekçelerinde; Davaya konu Sebil Büfe'nin kiracısının aslında 11.11.2004 başlangıç ve 31.12.2005 tarihli bitiş tarihli kira kontratı ile dava dışı Hayrettin olduğunu, bu tarihten sonra ise kontratın Hayrettin'in üzerinde kalarak, büfenin, muhtelif şahıslarca ve hava parası ödenmek suretiyle kaçak olarak işletildiğini, davacının istediği bedelin hava parası olduğunu, büfe üzerinde bir hakkı bulunmadığını, 6570 Sayılı Yasa'nın amir hükümleri gereğince hava parasının alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Vakıflar Müdürlüğü'ne burayı devralma noktasında yaptıkları başvuruyu geri çektiklerini, davacının burası üzerinde resmi hak sahibi olmadığını belirterek, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, kendileri tarafından açılan davanın ise kabulü ile davacıya haksız yere ödenen 20.000.-TL'nin davacı-karşı davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın reddine karşı davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirine bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dosya içerisinde mevcut İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünden gelen cevabı yazı içeriklerine ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davaya konu Sebil Büfe üzerindeki %50 ortaklık payının davalılara devredildiği ileri sürülmüş ise de; davaya konu büfe üzerinde davacının resmi olarak bir sıfatının bulunmadığı, bu alanın Koruma Kurulu'nun 10.03.2006 tarihli karan ile sebil fonksiyonu dışında bir amaçla kullanılmayacağı ve yalnızca kontratlı kiracı sıfatı bulunduğu belirtilmiş olmakla, davalı-karşı davacının da açık kabulünde olduğu üzere, davaya konu büfenin "hava parası" olarak tabir edilebilecek bir bedel karşılığında davalı-karşı davacılara devredilmek istendiği bu amaçla taraflar arasında 24.06.2007 tarihli protokolün tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
BK'nın 65. maddesinde, Hukuka ve ahlaka aykırı bir amaca ulaşmak için verilen şeyin iadesinin istenemeyeceği yönünde açık düzenleme mevcuttur. BK'nın 65. maddesinde, haksız veya hukuken bir maksat elde edebilmek için verilmiş olan şeyin geri alınmasına yer olmadığı açıklanmıştır. Davalı-karşı davacı da asıl davada dava konusu edilen paranın hava parası olduğunu ve geri istenemeyeceğini savunmuş, diğer yandan da davacıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemiş olduğu 20.000TL.nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl davada sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle reddolunmuştur. Davalı-karşı davacı ödemiş olduğu bedelin hava parası olduğunu ileri sürerek karşı dava açtığına göre bu durumda BK'nın 65. maddesi uyarınca vermiş olduğu parayı davacıdan isteyemez. Öyle olunca Mahkemece karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykın olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan neden ile davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenler ile davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 270,00.-TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.