Mesajı Okuyun
Old 08-02-2013, 09:42   #2
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SHODAN
Çekteki 3 yıllık zamanaşımı süresi 10.05 de doluyor diyelim.Sürenin son günü yani 10.05.2013 de mahkemeden ihtiyati haciz kararı aldığımızı ve daha sonra kararı icraya koyarak akabinde esas takibe geçtiğimizi düşündüğümüzde bu çeke ilişkin olarak halen kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunu kullanabilecek miyiz? Kısacası ihtiyati haciz kararı çekteki zamanaşımı süresini kesmekte midir?

Yoksa artık bu tarihten sonra her halukarda ilamsız takip olarak mı esas takibe geçmemiz gerekmektedir ?

3 yıllık süre 2013'de dolduğuna göre çek 2010 keşide tarihli. Bu noktada 6 ay-3 yıllık zamanaşımından hangisi uygulanır hususunu bir yana bırakıyorum. İhtiyadi haciz talebi zamanaşımını kesmez. Ancak çekin zamanaşımına uğraması takibe koymanıza engel değil, buna karşılık borçlunun zamanaşımı itirazında bulunması halinde takibiniz geri bırakılır. Bu durumda risk almak istemezseniz doğrudan ilamsız takip yapmanız gerekir.

T.C.
YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas 2003 Karar
16322 20171
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İSTANBUL 1.İCRA TETKİK MERCİ
Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İhtiyati haciz kararı bir icra işlemi olmadığından ve TTK.nun 730.maddesi göndermesiyle uygulanması gerektiği aynı kanunun 662.maddesinde yazılı zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından zamanaşımını kesmez. (HGK.nun 22.06.1966 tarih ic. 805 K.- 475 sayılı kararı da bu doğrultudadır.) Kaldı ki alındığı iddia edilen ihtiyati haciz kararının uygulandığı da kanıtlanmış değildir. Somut olayda 12.09.2002 tarihinde takip yapılmış olup, 25.03.2003 tarihine kadar TTK.nun 726.maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur. Merciice zamanaşımı itirazının kabulüyle, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararının zamanaşımını kestiğinden bahisle, borçlu şikayetinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.