Mesajı Okuyun
Old 26-01-2013, 16:50   #2
Admin

 
Varsayılan

Biliyorsunuz sözlük anlamında iftira ile TCK anlamında iftira tam olarak aynı şeyler değil. Ceza hukuku anlamında iftira suçunun unsurları farklı ve ceza kanunun bu suçla düzenlemeye çalıştığı eylem de değişik.

Ben bahsettiğiniz örneğin iftira suçu kapsamında olduğu görüşünüze katılmıyorum. O ifadelerin iftira suçunun unsurlarını içermesi için "ben belediyede çalışırken tanık olmuştum, belediyede hırsızlık yapılıyor" gibi bir cümle sarfedilmesi gerek bence. Bahsettiğiniz cümle okunduğunda, yazarının belediye suç yüklemeye çalışması değil, belediyenin suçlu olduğuna dair kişisel inancını açıklaması söz konusu düşüncesindeyim. Tıpkı A'nın B'ye karşı "sen hırsızsın" cümlesini sarf etmesi gibi.

Bu bağlamda hukuki işlem yapmak istiyorsanız, bence dayanak noktası iftira suçu olamaz. İfadenin TCK 125 gereğince hakaret olup olmadığı ise tartışılabilir elbette.

Bu arada meslektaşlarımız arasında azınlıkta kalacağımı düşünüyorum ancak yine de izininizle belirteceğim: Naçizane görüşüm müvekkiliniz belediyenin bu tip ifadelere daha töleranslı olması gerektiği şeklinde. Evet neticede bu belki ceza hukuku anlamında hakaret olabilir veya hakaret olarak görmesek dahi, saygısız ve uygunsuz olduğu çok açıktır ancak özellikle kamu görevlilerinin ve kamu tüzel kişiliklerinin vatandaşın uygunsuz olsa dahi bu tip serzenişlerine daha sağduyulu yaklaşması gerektiğine inanıyorum. Belediyeniz yolsuzluk yapıldığına inanan bir seçmenine ceza davası ile karşılık vermek yerine, telefonla cevap verip "derdini dinlemeyi ve kendi bakış açısını" anlatmayı düşünürse uzun vadede herkes daha kazançlı çıkar diye düşünüyorum. Vatandaşın çıkışı yerinde ve doğru olmayabilir ancak hapis cezasıyla veya ifadelerini sansürlemeye çalışarak üzerine gitmenizin bir sonraki seçimde size de olumsuz geri dönüşü olacaktır düşüncesindeyim.