Mesajı Okuyun
Old 23-01-2013, 17:34   #1
av__emrah

 
Varsayılan Kadastro Davası, Rızai Taksimin Varlığı

Davacı, kadastro çalışmaları neticesinde müvekkilim adına tespit ve tescili yapılan tapusuz taşınmazlarda mirasçılık ilişkisine dayanarak ve hak sahibi olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.Davacının annesi, müvekkilimin kardeşi olup, davacı da buna dayanarak söz konusu taşınmazlarda hissesi olduğunu iddia ediyor.
Söz konusu taşınmazların bir kısmı tarafların kök murisinden intikal etmiş ve müvekkilim yaklaşık 55-60 senedir söz konusu taşınmazları malik sıfatıyla kullanmaktadır.
Söz konusu taşınmazların bir kısmını ise kendi kardeşlerinden KÖY SENEDİ yoluyla satın almıştır.
Hatta bu köy senetlerinden bir tanesinde ise; davacı ile kardeşlerinin kendi imzası da bulunmaktadır. Köy senedinin konusu ise özetle; annelerinin bir kısım taşınmazlarını müvekkilime sattığını ve bu taşınmazlarda herhangi bir hak iddia etmeyeceklerini kabul etmişler ve şahitler huzurunda imza altına almışlardır.
Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre uzun süre kullanım rızai taksimin varlığı kabul edilmektedir. Fakat benim sormak istediğim ise; müvekkilim söz konusu taşınmazların bir kısmını kendi kardeşlerinden satın almış olması sizce rızai taksimin varlığını ispat eder mi? Buna ilişin varsa Yargıtay kararı paylaşır mısınız?