Mesajı Okuyun
Old 22-01-2013, 17:59   #5
Av.MFD

 
Varsayılan

(3201 S. K. ek. m. 5, ek. m. 7) (657 S. K. m. 125, 126, 129, 130) (Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü m. 8/7, 12)

İstemin Özeti : İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 12.12.2002 günlü, E:2001/1378, K:2002/1559 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Egemen Devrim Durmuş

Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Fahrünnisa Tunca

Düşüncesi : 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümlerinin 126. maddesinin son fıkrasında da özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümlerinin saklı olduğu kurala bağlanmıştır.

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun ek 5.maddesinde il polis disiplin kurullarının kuruldukları il emniyet kadrosundaki polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile atanması il makamına ait personele bütün disiplin cezalarını vermeye yetkili oldukları, ek 7.maddesinde polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası kararlarının valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesin karara bağlanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, Emniyet Örgütünde çalışan her sınıftan memura verilecek disiplin cezaları Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünde gösterilmiştir.

Temyiz istemi ile incelenmekte olan dava dosyasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapan davacının iki otonun çarpışması ile oluşan kazada gerçek olmayan kaza tesbit tutanağı, anlaşma tutanağı düzenleyerek menfaat sağlanmasına sebep olması fiilini işlediği nedeniyle meslekten çıkarma cezası verilmesine ilişkin disiplin kurulu kararının 657 sayılı Yasanın 129.maddesine aykırı olarak davacının savunmasının alınmadığı gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmaktadır.Davacı hakkında uygulanan disiplin cezasının memurluktan çıkarma cezası olmaması nedeniyle Mahkemece 129.madde esas alınarak hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır.Ayrıca, davacı hakkında meslekten çıkarma cezası vermeye yetkili kurul olan İl Polis Disiplin Kurulunca da yürütülen soruşturma sırasında alınan savunmasından ayrı olarak savunma istenildiği ve alındığı da görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince 2S77 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:

Karar: Dava, polis memuru olarak görev yapan davacının, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 12.12.2002 günlü, E:2001/1378, K:2002/1559 sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde trafik polisi olarak görev yapan davacı hakkında açılan soruşturma neticesinde ; muhteviyatı itibariyle gerçek olmayan trafik kaza tespit tutanağı ile alkolmetre cihazı ile yapılan test raporu tutanağı tanzim etmesi nedeniyle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7. ve 12. maddeleri uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kuruluna sevk edilerek bu Kurulca son savunmasının istendiği, davacının bu iddia ile ilgili yazılı savunmasını vermesi üzerine anılan Kurul kararı ile Tüzüğün 8/7. ve 12. maddelerinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması teklifi ile dosyanın Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kuruluna gönderildiği, Yüksek Disiplin Kurulunca bu kez Tüzüğün 8. maddesinin 6. bendi de eklenmek suretiyle ve davacının savunması alınmaksızın dava konusu kararın alındığının anlaşıldığı, bu durumda, 657 sayılı Kanunun 130. maddesinin açık hükmüne karşın, dava konusu disiplin cezasını vermeye yetkili Yüksek Disiplin Kurulunca davacının savunması alınmaksızın verilen dava konusu kararın bu yönüyle hukuka ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin davacıya yönelik kısmının iptaline karar verilmiştir.Davalı idare; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun ek 5.maddesinde; İl polis disiplin kurullarının kuruldukları il emniyet kadrosundaki polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile atanması il makamına ait personele bütün disiplin cezalarını vermeye yetkili olduğu, ek 7.maddesinde ise; İl polis disiplin kurulunun polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası dışındaki kararları valinin, polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesin karara bağlanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Olayda; polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında; gerçek olmayan trafik kaza tesbit tutanağı, anlaşma tutanağı düzenleyerek menfaat sağlanmasına sebep olması fiilini işlediği gerekçesiyle soruşturma açıldığı, soruşturma sonucu fiilinin sabit olduğundan bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının önerildiği, bu önerinin İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunda görüşüldüğü, davacının yazılı savunmasının alınması üzerine Tüzüğün 8/7. ve 12. maddelerinden bahisle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması teklifi ile dosyanın Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kuruluna gönderildiği, Yüksek Disiplin Kurulunca dava konusu işlemin tesis edildiği, İdare Mahkemesince 657 sayılı Kanunun 130. maddesi hükmü uyarınca , dava konusu disiplin cezasını vermeye yetkili Yüksek Disiplin Kurulunca davacının savunması alınmaksızın ceza verildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmış ise de; yukarıda sözü edilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun ek 5.maddesinde, polis memurlarına bütün disiplin cezalarını vermeye il polis disiplin kurullarının yetkili olduğu kurala bağlandığından ve ceza verme yetkisine sahip olan kurulca, da yürütülen soruşturma sırasında alınan savunmasından ayrı olarak davacıdan son savunmasının istenilmesi ve yazılı savunmasının alınması karşısında, İdare Mahkemesince davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptali yönündeki kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen 12.12.2002 günlü, E:2001/1378, K:2002/1559 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 5.10.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji-


*Sayın Meslektaşım, bu karar da faydanıza olacaktır diye düşünüyorum..

Saygılar..