Mesajı Okuyun
Old 22-01-2013, 12:48   #5
detay82

 
Varsayılan

Sadece TTK md. 3 ile sorudaki görev hususunun çözülmesinin mümkün olmayacağı kanaatindeyim.

TTK md. 3 sadece ticari işi tanımlamıştır.

Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu konular ise md. 4 te düzenlenmiştir. Şöyle ki;

Kanun No: 6102
Türk Ticaret Kanunu

1. Genel olarak
MADDE 4 - (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medeni Kanunu'nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde,
d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.

Yukarıdaki yasal düzenlemeden anlaşıldığı üzere, ticaret mahkemlerinin görevli olması için tarafların her ikisinin de ticari işletmeleri ile ilgili uyuşmazlık bulunması dolayısıyla her iki tarafın da tacir olması gereklidir. Ancak kanunda her iki taraf tacir olmasa da sınırlı olarak sayılan bazı davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olacağı düzenlenmiştir.

Yasal düzenleme ışığında olayın irdelenmesine geçildiğinde; söz konusu olayda taraflardan birinin tacir olmaması ve sigorta şirketi aleyhine açılan haksız fiile dayalı tazminat davalarının kanundaki sınırlı davalardan olmadığından kanımca olayda Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.

Saygılarımla.