Mesajı Okuyun
Old 18-01-2013, 11:10   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olcayhukuk
Sayın meslektaşım,

Avukatlık ücreti ile ilgili bildiğim kadarıyla farklı bir yasal düzenleme yok. Tabii ki yapabilirsiniz. Örneklerini yaşadım.
Tehir-i icra kararını şöyle alacaksınız;
1- Temyiz dilekçenizde icranın tehirini talep edeceksiniz.
2- Kararı veren yani temyiz dilekçesini verdiğiniz mahkmeye bir dilekçe vererek ilamı tehir-i icra talebiyle temyiz ettiğinize ilişki dilekçenize derkenar alacaksınız.
3- Bu derkenarı ilam icraya konulmuş ise icra dosyasına ibraz edip, "mehil vesikası" verilmesi talebinde bulunacaksınız.
4- Dosya bedelini nakden veya teminat mektubu olarak dosyaya yatırıp, mehil vesikası alacaksınız.
5- Bu mehil vesikasını dosyanız henüz yargıtay'a gitmemiş ise dosyaya ibraz edeceksiniz, gitmiş ise aynı mahkeme aracılığıyla Yargıtaya göndereceksiniz.
6- Yargıtaydan gelen tehiri icra kararını icra dosyasına ibraz edeceksiniz.
7- Mehil vesikasında belirlenen sürede tehir-i icra kararı gelmez ise icra dairesinden ek mehil almanız gerekir. Aksi halde para dosyadan çekilebilir. Bu ek mehil vesikasını da yargıtaya gönderin....

Not: Karar icraya konulmamış ise derkenarı alıp, bekleyin.

İcranın geri bırakılması prosedürü mutlaka kısatılmalıdır. İnsan okurken bile yoruluyor...

Şöyle bir sistem düşünülemez mi:

Karar verildi. Aleyhine karar verilen taraf temyiz etti.
Lehine karar verilen kararı icraya koydu.

Borçlu nakit (ya da mektup ile) dosyayı "alacaklı yana ödenmemesi şartıyla" ödese... Bu denetimi, icra müdürü ve (şikayet halinde) onun denetim makamı olan icra mahkemesi yapsa...

Yargıtay'ı hiç karıştırmasak... Bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapılsa... Daha pratik bir düzenleme...

Ne olur? Ne sakınca doğar?

Onama gelirse alacaklı parayı çeker, bozma gelirse bozmanın kapsamına göre yerel mahkeme bu konuda bir karar verir.

Neden olmasın?