müvekkilimizin babadan kalan ve ailesi ile birlikte ikamet ettiği taşınmaz, yandaki X şahsı müteahhite ait taşınmaza imar uygulaması sonucunda 40m2 taşar hale geliyor. müteahhit kendi taşınmazı üzerine bina inşaa edecek olduğundan müvekkilimizle sürekli diyaloğa girerek adamları ile birlikte evine gidip çık burdan sana para verelim diye diretiyor. 'beni burdan ancak bir mahkeme kararı ile çıkarırsın'diye direten müvekkilimiz ısrarla evden çıkmıyor. bir gün müvekkilimizin sadece kızının evde ve banyoda olduğu bir vakitte, müteahhidin işçileri HİÇBİR YIKIM KARAR VEYA BU HUSUSTA BİR MAHKEME KARARI OLMAKSIZIN evi kepçe ile yıkıyor. müvekkilin kızı göçük altında kalıyor kendi çabaları ile evden çıkıyor(ev allahtan kerpiç bir ev). ne olduğunu anlayamadan komşuları yetişiyor. henüz evin tamamı yıkılmamışken kız o can havliyle en azından kendi kıyafetlerimi alayım diye düşünüp odasına geçiyor. komşuları onun peşinden gidiyor. eşyaları kurtaralım diye. bu sırada kepçe kızın odasına yöneliyor ve orayıda yıkıyor. komşular kızı ve kendi canlarını zor kurtarıyorlar. bir yandan yıkım işi ile ilgili etrafta kim olduğu bilinmeyen bir sürü insan dolanıyor ve 'biz sizin zararınızı karşılayacağız merak etmeyin.polislerinde herşeyden haberi var' diyor. diğer yandan birileri de 'yıkın gitsin, kim ölürse ölsün biz onları çok uyardık.' diye bağırıyor.

nitekim, hiçbir resmi yıkım kararı olmaksızın müvekkillerin eşyalı evleri, içerisinde kızları banyo yapıyorken yıkılıyor.
müteahhit savunmasında; o ev tamamen benim arsamda kalmaktaydı. ben onlarla anlaştım. onlar burayı tahliye etti. evde birkaç eşya kalmıştı. yazın serin oluyur diye buraya ara sıra gelmelerine de izin verdim. ben kendi arsamda bulunan ve çevreye zarar verebilecek nitelikte olan 7-8 metre uzunluğundaki bir duvarın yıkımı konusunda işçilerime talimat verdim. evin yıkımı konusunda bir talimat vermedim. o gün kepçeci duvarı yıkma için arsaya gittiğinde evdeki bayan 'kepçeci bey, bizim bu evinde yıkılması gerekiyor bir zahmet yıkıversene' demiş ve hatta kepçeci evde kalan bir kaç parça eşyanın da dışarı çıkarılması için yardımcı olduktan sonra bayanın rızası ile evi kepçeci yıkmış. ben olay yerinde değildim. hiç bir şekilde olanlardan haberim yok' şeklinde bir savunma vermiş.
savcılık bu olay nedeniyle re'sen müteahhit hakkında mala zarar verme ve basit yaralama nedeniyle iddianame hazırlamış. bu dava derdest.
olay bize intikal ettiğinde biz savcılığa; kepçeci için asli fail sıfatıyla, müteahhit için azmettiren sıfatıyla kasten adam öldürmeye tam teşebbüs nedeniyle yeniden suç duyurusunda bulunduk. savcılık hala delil toplama aşamasında. 15 tane tanığımız var.
dün mala zarar verme ve basit yaralama nedeniyle asliye ceza da açılan davanın duruşması vardı. müteaahit aynı savunmayı tekrarladı. bununlada kalmadı müdahil vekili olarak bize hakaret etti ve bu husus zapta da geçirildi.
enkaz altında kalan müvekkilimiz olay yerinde o an müteahhidi görmediğini söyledi.
hakim olay mahallinde keşif yapılarak tanıkları olay yerinde dinlemeye karar verdi.
bu arada enkaz yığını hala müvekkile ait arsa ve müteaahhide ait arsa üzerinde durmakta. fakat delillerin karartılmaya çalışılması için enkazın kaldırılma ihtimali de var. sizce delillerin karartılması ihtimaline binaen tedbir istemelimiyim ve bu istem kabul olur mu?

ayrıca bu müteaahit için başkaca neler yapabiliriz?(belediyeye şikayet vs)

bu olayda maalesef hukukun mazlumun yanında olmadığını görmekteyim ve bu durum gerçekten canımı acıtıyor. yardımlarınız için çok teşekkürler...