Mesajı Okuyun
Old 12-01-2013, 13:12   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın and justice for all,
Alıntı:
Yazan and justice for all
...muvekkilim aleyhine acilan tasarrufun iptali davası alacaklı banka tarafından kazanılmış ve İ.İ.K. 277 ve devam eden maddeleri uyarınca ilgili tasınmazların satışlarına geçilmiş ve söz konusu taşınmazlar satılarak satış işlemleri kesinleşmiştir.

...Bu aşamalar bittikten sonra 2. bir tasarrufun iptali davasının olduğu tespit edilmiştir.

Bu davanın davacısı, davayı taşınmazların satılması nedeni ile bedele dönüştürmüştür.

...taşınmazlar 3. şahıslara satıldığı halde mahkeme tarafından söz konusu tedbir kararı dahi kaldırılmamaktadır...

Evleviyetle mahkemenin verdiği "tedbir" kararı yanlıştır. Tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbir değil ihtiyati haciz kararı verilir*:
İİK m.281/2: "Hâkim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tâyin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taallûku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez."

Tasarrufun iptali davasında mahkemece davaya konu taşınmaz/taşınmazlar üzerine konan ihtiyati haciz "sıra cetveli" yapılırken dikkate alınır. Böylece somut olayınızdaki davacı da sıra cetvelinde yerini alarak taşınmazın/taşınmazların satış tutarından payını alır.

* (Yargıtay 19 HD, tasarrufun iptali davası davacısının, mahkemenin verdiği tedbirin sıra cetvelinde dikkate alınmadığından bahisle ikame ettiği sıra cetvelinin iptali davasında icra mahkemesinin "ihtiyati tedbir hacze iştirak edemez" gerekçesiyle verdiği red kararını 17.02.2005 T., 2004/6608 E., 2005/1465 K. sayılı kararında "...Uygulamada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kavramlarının zaman zaman birbirine karıştırılarak tapu kayıtlarına farklı yazımlar sözkonusu olabil"diği ve "...kayıttaki şerhin ... ihtiyati tedbir mi, yoksa İİK'nın 281/2. maddesi kapsamında ihtiyati haciz mi olduğunun tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerek"tiğinden bahisle bozmuştur.)

_______

Anlatımınız çerçevesinde yargıtay kararı talep ettiğiniz için: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 10.10.2011 T., E: 2011/8371, K: 2011/8953 sayılı kararına ulaşabilirseniz (ben ulaşamadım ) bu kararın içeriği somut sorunuzla birebir aynı görünmektedir. Şöyle ki;

Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09.06.2009 T., E: 2008/127, K: 2009/196 K. sayılı "dava konusu taşınmazın başka bir takipten dolayı satıldığı ve konusunun kalmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına ve taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" dair kararını Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 19.04.2010 T., E: 2010/3345, K: 2010/3612 sayılı kararı ile: "...Dava konusu taşınmazın Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2008/3818 esas sayılı dosyasında yapılan takip sonucu satılıp paraya çevrildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

İİK’nın 283/2 maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine ( davacının alacağından fazla olmamak üzere ) mahkûm edilmesi gerekir.

Somut olayda davalı M____’in satın aldığı taşınmazın cebri icra sonucu elinden çıktığı belirli olduğuna göre mahkemece davalı M____ açısından iptal koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve iptal koşullarının varlığı halinde İİK’nın 283/2 fıkrası gereği davanın bedele dönüştüğü ve elinden çıkmasının kendi iradesi dışında olduğu da nazara alınarak Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2008/3818 sayılı dosyasındaki ihale bedeli belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı biçimde hüküm tesisi isabetli değildir..." gerekçesiyle bozmuş ve bu bozma kararı üzerine;

Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 26.10.2010 T., E: 2010/755, K: 2010/620 sayılı kararı ile: "özellikle 6.İcra Müdürlüğünün 2008/3818 esas sayılı dosyasındaki alacaklının davalı M____'in değil, asıl borçlu devri yapan diğer davalı K____ Ltd. Şti. olduğu, davalı M____'in kendisine ait bir borçtan dolayı taşınmazın satılmadığı" gerekçesiyle direnme kararı vermiş, bunun üzerine;

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 11.05.2011 T., E: 2011/17-154, K: 2011/297 sayılı kararı ile: "...yerel mahkeme ilk kararında "tasarrufa konu dairenin alacaklıdan mal kaçırma amacıyla değil, yapılan işler karşılığında devrinin gerçekleştiği, yargılama devam ederken davaya konu taşınmazın ipotek borcundan dolayı başka bir takip nedeniyle satıldığı" yönündeki maddi olguyu gerekçesinde benimsemiş iken, Özel Daire bozmasından sonra önceki dayanılan maddi olgu yanında ilk kararın gerekçesinde değinilmeyen ve bozmadan esinlenilerek, yeni bir gerekçeye dayalı olarak bu kez "özellikle 6.İcra Müdürlüğünün 2008/3818 esas sayılı dosyasındaki alacaklının davalı M____'in değil, asıl borçlu devri yapan diğer davalı K____ Ltd. Şti. olduğu, davalı M____'in kendisine ait bir borçtan dolayı taşınmazın satılmadığı" gerekçesini benimsemiş; hükmünü de bu yeni gerekçeye de dayalı olarak oluşturmuştur. Yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı..."ndan bahisle "...kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu'na değil, Özel Daireye aittir..." diyerek, temyizen incelenmek üzere dosyayı Yargıtay 17 HD'ye göndermiştir.

Yargıtay 17 HD'nin yukarıdaki gelişmeler üzerine verdiği karar: 10.10.2011 T., E: 2011/8371, K: 2011/8953 sayılı "bozma" kararıdır (yerel mahkeme vekalet ücreti takdir etmemiş; yargılama giderleriyle ilgili bozulmuş olabilir veya yargılama eksikliği v.s. var mı bilemiyorum) ...

____

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 28.06.2012 T., E: 2012/7054, K: 2012/8326: "Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı K____ F____ San ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; mahkemece itirazın iptali davasının sonucunun beklenilmesi, dava reddedilirse bu davanın da dayanağı kalmayacağından davayı reddetmek, itirazın iptali durumunda işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı K____ F____ San ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden dava konusu edilen 6382 sayılı parselin dava dışı başka bir alacaklının alacağı nedeniyle yapılan takip sonucu cebri icra yolu ile satılıp, satın alan kişi adına tescil edildiği, bu arada davaya konu edilen kira şerhinin de terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece konusu kalmayan dava hakkından karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların davadaki haklılık durumları belirlenerek İİK.nun 281. maddesi uyarınca yargılama giderlerine mahkum edilmeleri gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı K____ F____ San ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı K____ F____ San ve Tic. A.Ş.ne geri verilmesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...