Mesajı Okuyun
Old 02-01-2013, 17:04   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Meslektaşım sayın Adli Tip'in somut olaya ilişkin öngörüsüne katılıyorum. Fesih hakkının kullanıldığı anda mevcut olan veya daha sonra öğrenilen fesih nedenlerinin iş güvencesi hükümlerinden faydalanan veya yararlanmayan işçiler açısından ileri sürülmesine ilişkin Legal İş Hukuku dergisinin son sayısında Yard. Doç. Dr. Gaye BAYCIK'ın bir makalesi var. İmkanı olan arkadaşların temin edip okumalarını tavsiye ederim.

50 yılı aşkın süreden beri İsviçre Federal Mahkemesi'nin ve Fransız İş Mahkemelerinin görüşlerinin de aynı yönde olduğunu belirterek,çok uzatmadan makaledeki konumuza ilişkin olaya uyan kısmı yorumlamak istiyorum.

" Hak sahibinin aslında geçerli olarak kullanabileceği bir derhal fesih hakkı, fesih anında mevcuttur. Ancak hak sahibi bu durumu bilmediği için haksız fesih işleminin sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır. İşverenin veya işçinin hakkını kullandığı anda mevcut ve haklı nedenle derhal fesih için yeterli bir maddi vakıaya dayanmasının, sırf o dönemde bu vakıadan bihaber olması nedeniyle engellenmesi hakkaniyete aykırıdır. Bu itibarla hak sahibinin fesih hakkını kullandığı anda mevcut, ancak kendisi tarafından bilinmeyen vakıalara daha sonra dayanabilmesi kabul edilmelidir. Türk İş Hukuku bakımından da derhal fesih hakkını kullanan tarafın fesih anında mevcut ancak kendisi tarafından bilinmeyen ve bilinmesi de dürüstlük kuralları gereğince kendisinden beklenmeyen maddi vakıaları daha sonra öğrenerek feshe dayanak göstermesi kabul edilmelidir "

Davanın ikamesinden sonra da fesih anında mevcut ve hak sahibince bilinen ancak muhataba bildirilmeyen fesih sebeplerine dayanılabileceği, dolayısıyla daha önce gösterilen fesih sebeplerinin değiştirilebileceği, genişletilebileceği İsviçre öğretisinde kabul görmektedir.

Ancak 6098 sayılı yasanın 435. maddesi bizde bu konudaki tartışmaya son verecek tarzda düzenlenmiştir. Haklı fesih sebeplerinin işçi olsun, işveren olsun yazılı olarak karşı tarafa bildirimi yükümlülüğünü düzenleyen bu madde gereği fesih beyanında bulunacak taraf tüm maddi vakıalarını yazılı olarak bildireceğinden ve dava sırasında bu vakıalara dayanabileceğinden artık fesihten sonra sebebi değiştiremeyecek, başka gerekçeler ekleyemeyecektir.

Ben yine de fesih anında mevcut olup da henüz hak sahibince bilinemeyecek bir gerekçenin daha sonradan ileri sürülebileceği fikrine daha yakınım. Örneğin işçi devamsızlık yaptı ve usulünce iş akdi feshedildi. 10 gün sonra öğrendik ki işçi işvereni dolandırmış, mal aşırmış ya da işten ayrılmadan önce işverene küfür etmiş veya işveren hakkında kişilik haklarını zedeleyici asılsız ihbarda bulunmuş vs. E işveren bunu fesihten sonra öğrendi, yarın davada bu nedene dayanmasını engellemek dürüstlük kuralına ya da hakkaniyete uyar mı? Saygılar.