Mesajı Okuyun
Old 15-12-2012, 10:13   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

1-a) Ayrı yaşama için açılan davada şu an annenizin oturduğu evden ayrı yaşama süresince sizin yararlanmanıza tahsis edilmesini talep edebilirsiniz.

b) Eşin eve gelip yeniden şiddet uygulaması halinde veya tehdit etmesi vs. halinde de yeniden uzaklaştırma kararı istemek mümkündür. İlgili madde aşağıdadır.
Alıntı:
Yazan 6284 sayılı şiddetin önlenmesi yasası
Tedbir kararının verilmesi, tebliği ve gizlilik
MADDE 8. (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir....


2-2008 de alınan ev aile konutu anlaşıldığı kadarı ile, mahkemeden aile konutu olduğunun tespiti ile tapuya aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini isteyebilirsiniz. Bu yapıldı ise evlilik birliği sürdüğü müddetçe baba evi annenizin oluru olmadan satamaz.

Babanızın kötüniyetle yaptığı tasarrufların iptali davası açılabilir.

[Ayrıca ek bilgi: 2008'de alınan bu ev üzerinde annenizin yarıyarıya alacak hakkı bulunmaktadır. Bu hakkı ortadan kaldırmak için yapılan işlemler annenizin tasfiye payı alacağını etkilemez.Bu mal varlıkları hesaba dahil edilir. Tasfiye payı alacagğının talep edilebilmesi için ise boşanma davası açılıp boşanma kararı kesinleşmelidir.]

Kısaca babanızın bu tür muvazaalı kötüniyetli işlemlerini ortadan kaldırmak için sizlerin dava açması gerekecektir..

3- Nafaka miktarının ne olacağını söylemek mümkün değildir. Babanızın tüm gelir ve mal varlıkları miktar taktirinde rol oynar.

4- 12 yaşındaki çocuk kendini ifade edebilecek yaştadır. Görüşü hakim için önemlidir. Anne çocuk ile ilgili sorumlulukarında özenliyse, çocuk da anneyi istiyorsa velayet için anne öncelikli düşünülür. Velayetin çekişmeli halde olması halinde, hakim uzman bilirkişi raporu ve görüşü de alabilir.

Bir avukattan doğrudan destek almanız, hak kaybı yaşamamanız açısından iyi olur.

Saygılar,